Zamanın hangi mavisi islenip griye dönmedi ki.Kimin çocuk sesi, zaman geçirmez bir ortamda, acı değmeden, olduğu gibi kalabildi.
Bundan böyle Atilla Atalay'ın en sevdiğim kitabı olur kendileri.Her kitabının sonunda mutlaka hisli öykülere yer verir içiniz bir cız eder. Bu kitapta işte o hisli öykülerin hepsini anlatıyor.O yüzden yeri bende ayrıdır.Her okuduğumda eskiye gidiyorum buram buram nostalji kitap.Bu yılın başlarında fabrigayı okuyup ağlamıştım burda da yer vermiş ve yine ağladım.Şunu anladım ki 3 yıl da sonra okusam 5 yıl sonrada okusam yine ağlayacağım.
Ne güzelsin Kalbin Böcüü ❤
Öpücük Balığı'ndan:
“'Dışarıdakiler' dedi... 'Dışarıdakiler, bunu beceremez işte... Öpücük balığını kimse alıp satamaz... Sen bile... Diyelim ki öyküsünü yazdın, beş para etmez...'”
"Öpücük Balığı"; temiz, saf olduğumuz günleri hatırlatıyor bana. İnsanın kişisel tarihine de işleyecek bir kitap bu. Evet; eğlencelik bir okuma ama özellikle tutkulu çağlarınızda okumuş iseniz; unutmanıza imkan yok, diyebilirim... Henüz kendini "genç" hissedenlere tavsiyemdir.