“Dünyanın en hazin şeyi, insanların tüm çabalarına ve arzularına rağmen hiçbir zaman fiziksel, duygusal ve entellektüel kusursuzluğa ulaşamayışıydı. Kusurluluğa mahkumdu bu canlı türü.”
Hepimiz kaybolmuş gezginleriz, biletlerimiz bilinmeyen bir fiyata, ama gücümüzün üstündeki bir fiyata alınmış (Yazarın fikri bu, yoksa Allah gücümüzün üstünde yük yüklemez! :) ). Yolculuk uğraklarımızın bu acâip sahneleri -muammâlı, garip, gerçekdışı- ne hissedeceğimizi bilmez hâle getiriyor bizi...
Öbür dünyâ yolculuklarının hiçbirinde hayattakinden çok gizem yok!..
-Sayılı Hüzünler Kitabı
Kaderin sarsıntılı gökleri çevremde durmaksızın gerçekdışı titreşimler içinde, ama kucaklayışını hissettiğimde, çelik gibi...
-Sayılı Hüzünler Kitabı
İnsanların da, hayvanların da en tehlikelileri, en çok dayak yemiş olanlardı hep. Gururlarıyla umutları bile ellerinden alınınca, sırtları duvara adamakıllı dayanınca, artık kaybedecek bir şeyleri kalmıyordu.