Kalpazan
Ergün PoyrazKalpazan Gönderileri
Kalpazan kitaplarını, Kalpazan sözleri ve alıntılarını, Kalpazan yazarlarını, Kalpazan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.SİLİVRİ’DEN ESEN POYRAZ
Yavuz Selim Demirağ, 7 Ekim 2010 tarihli Yeniçağ gaze tesinde "Silivri’den Esen Poyraz” başlığı altında bakın neler yazıyordu:
"Uzun süredir böylesi heyecanla sabahlara kadar alt larını çizerek kitap okumamıştım. Girdiğim okuma kampın da beni en çok etkileyen kitap, Ergün Poyraz'm 'Takunyalı Führer’i oldu....
Ahmet Hakan, “Takunyalı Führer” adlı kitabımdaki bilgiler karşısında çaresiz kalınca, kurtuluşu kitap hakkında çirkefleşmekte bulmuştu
‘Merdi kipti şecaat arz ederken sirkatin söyler’ sözüne uygun bir tutum yani.
Diyelim ki öyle...
AHMET HAKAN VE YALÇIN KÜÇÜK
Erdoğan, 11 Ağustos 2004 günü Gürcistan gezisi esna sında; ‘Ben de Gürcüyüm, ailemiz Batum ’dan Rize’ye göç etm iş bir Gürcü ailesidir’ dememiş miydi?
Ya M ehm et Metiner?
O da, 'Laz kökenlidir. Türk değildir’ dediğinde...
...Bakanların, bakan olduklarını TRT’den öğrendikleri bir ülke burası... Devamlı TRT ekranına bakıyorlar ki, görsünler, bakan olmuşlar mı, olmamışlar mı?
Dinci gazeteler buldular ya saksağanı, öttürüp duruyor lardı. 1 Aralık 2010 tarihli Akit gazetesinde dizi röportajı ya yımlanan Ağca; 1 Aralık 2010 tarihli söyleşisinde Fethullah Gülen için şu sözleri söylüyordu:
"O, insanlığa hizmet eden gönül adam ı..’’
M.Ali AğcaKitabı okudu
Madem artık ‘devletçilik yok’, o zaman TRT’yi neden vergilerimizle finanse etmeye devam ediyoruz?
Başbakan’a, vatandaşların ödediği vergiler ile finanse edilen ve hükümetin borazanı olarak görevini sürdüren bir kuruma ‘devlet televizyonu’ demek zorunda olduğumuzu nasıl anlatsak acaba?”
... Cemaatin dinlemele re takılan konuşmalarında, cemaatin iş bitiricilerinden olan Yenişafak gazetesinin patronu Ahmet Albayrak’ın, Bilal Karaman ile yaptığı iş görüşmeleri ortaya çıktı.
Karaman, bu olay gazetelerde yer aldıktan 1 ay sonra, apar topar gerekçesiz olarak görevinden istifa etti.
Yani Serim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin “kaydı bile tutulmayan” çok gizli paralarını yönetiyordu. Oysa;
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 1 milyar 250 milyon dolarının buharlaştığı bile müfettiş raporlarına dayanıla rak açıklanıyordu. Bu yolsuzluğu ortaya çıkaranlar Silivri’ye, yolsuzluk figürleri ise devletin kilit noktalarına getiriliyordu.
“Bu nasıl adalet" derseniz,
Cevap oldukça basit:
Tayyip adaleti.