Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kamusal Alan

Hüseyin Köse

Kamusal Alan Gönderileri

Kamusal Alan kitaplarını, Kamusal Alan sözleri ve alıntılarını, Kamusal Alan yazarlarını, Kamusal Alan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kanaat, her sabah vaizin fantezileri, gazetecilerin gevezelikleri ya da kulis dedikodularıyla yaratılan fantastik, yakalanması zor, belirsiz bir şeydir. Kanaat, insan beyinlerinin umutsuzluğudur."
Demokrasi, dönemin birbiriyle çelişen büyük sorunlarının tar­tışıldığı bir kamusal alanı varsayar. “Aleniyet” ve “dünyevileş­tirme” ilkesinden ayrılamaz olan bu sembolik alan, demokratik işle­yişin yapısal koşullarından biridir.
Reklam
Kamusal alan, iktidarın özel bir ayrıcalığı olmayan genel çıkarın çatışmacı görüşlerinin formüle edil­diği, kolektiviteden doğmuş sorunların ele alınıp işlendiği bir yer­dir.
Kamusal Alan
Politik cemaatin temeli. Kamusal alan, farklı etnik dinsel ce­maatlere ait olan bireylerin ortak politik bir topluluk oluş­turmak amacıyla kendi aralarında ilişki kurmalarına olanak sağlayan simgesel bir alandır.
Kamusal Alan
Politikanın meşrulaştırılma yeri. Yurttaşlar tartışabilmek, bir fikir sahibi olabilmek ve politik iktidarı uygulayacak olan ki­şileri seçmek için, politik enformasyona kamusal alan aracı­lığıyla erişir. Yine kamusal alan aracılğıyladır ki kendilerini, sadece yasaya maruz kalan kişiler olarak değil, aynı zamanda bu yasanın yapıcıları olarak hissederler.
Kamusal alan teorik bir kavram değil, sözler ve eylemler­le görünürlük kazanmış bir yer; aktörlerin kendi gerçek varlıklarına kavuşarak kamusal yargılamaya açıldıktan bir alanın ta kendisidir.
Reklam
“Ne­zaket, benliği diğer benliklerinden koruyan ve ona ötekinin dostlu­ğundan yararlanma olanağı veren etkinliktir... Nezaket, diğerle­rine sanki bilinmez kimselermiş gibi davranmaktan ve onlarla bu ilksel mesafeye saygılı toplumsal ilişkiler geliştirmekten ibarettir.”
Kamusal alan özerk alanları (devlet sistemi, ekonomik alan, sivil toplum) birbirine bağla­yan bir aracılık mekânıdır ve genel çıkarın tanımlanmasına katılma hakkı korunmuş yurttaşlara olanak sunar.
Sistemli bir demokrasi analizi, toplumu, kaynağını halktan alan politik bir irade tarafından yönetilmeyen, ancak birbirleriyle etkileşerek kendi kendilerini düzenleyen özerk alt sistemlerin birliği ola­rak anlar (Luhmann, 1990).
Elisabeth von Neumann, toplumsal baskının bazı koşullarda yurttaşları kamusal alanda kendi kanaatlerini açıklamamaya yönelttiğini göstermiştir.
Reklam
Aydınlanma’dan doğmuş olan modern kamusal alan, devlet ile yurttaşların politik sorunları açıkça müzakere ettikleri özel alan arasında bir aracılık mekânı olacaktır.
...birey “tek başınayken azınlık olmaktan kurtulamaz [...]. Buna karşılık, kamunun kendi kendini aydınlatması daha gerçekçi bir olasılıktır; hem bu neredeyse kaçınıl­maz bir şeydir; yeter ki insan bu konuda özgür bırakılsın.”
Ancak demokrasi, aynı zamanda karşıt tartışmalarla bir kamuoyunun ortaya çıkışını destekleyen, devlet ve sivil toplum arasındaki bir aracılık mekânının kuruluşunu simgele­yen özel bir siyasal rejimdir de. Totaliter rejimlerde var olmayan bu alan, kamusal alandır.