Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kanije Muhasarası

Namık Kemal

Kanije Muhasarası Sözleri ve Alıntıları

Kanije Muhasarası sözleri ve alıntılarını, Kanije Muhasarası kitap alıntılarını, Kanije Muhasarası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Namık Kemal-Kanije
Şair Faizi diyor ki: Tiryaki Hasan Paşa o yaşında kale duvarlarındaki delikleri kapamak ve gazilerin galip gelmesini sağlamak için çalışmak konusunda o derece üstünde sınırsız bir gayret gösteriyordu ki: Onu Cenabı Hak tarafından Müslümanların yardımına gönderilmiş bir melek zannetmeye başlamıştık. Çünkü onun karşısına çıkan herhangi bir düşman, aslanla karşılaşmış bir yaban eşeği gibi vücudu kılıç yarasından kan revan olduğu halde arkasını dönüp kaçıyordu. Kendisi ise bedenindeki birçok yaralarla ormandan çıkıp ovaya düşmüş bir kaplana benziyordu.
Sayfa 51 - Kent @ YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Celalilikten dönmeler
Bunlar o kadar çoktular ki; ordunun, hemen hemen yarısına yakın bir kısmını oluşturuyorlardı.
İşte bir çok kıymetli insanların ancak öldükten sonra böylece değeri anlaşılır.
Sayfa 37 - Kent-a Yayınları
Şehitlik Allah katında Peygamberlikten sonra gelen en yüce bir rütbedir.
Sayfa 66 - Kent-a Yayınları
Sadece Tiryaki Hasan Paşa'nın huzuruna getirilen düşman askerlerinin kelleleri on sekiz bini aşıyordu. Düşmanın ne kadar büyük bir kayıp verdiği dağlar gibi yığılan bu kellelerden de kolayca anlaşılıyordu.
Reklam
Savaş sonrası
...Devletin hissesine kırk iki tane büyük ve bine yakın küçük top, yüz on dört bin tüfek, on kadar külünk, bir o kadar çapa, kürek, elli kadar mükemmel otağ, on binden fazla adi çadır, hadsiz hesapsız davul, alem, sandık ve araba ile kalede bulunan halk ve askere bir sene yetecek kadar yiyecek düştü.
İmparator Ferdinand, -Ben böyle asker görmedim. Her ne söylersem karşıdan kılıç gösterirler. Ne ölümden korkarlar, ne ihafeden müteessir olurlar!...
Bu Celali haydutları, İran Safevi Devleti'nin Osmanlı Türkleri tarafından temsil edilmekte olan İslam Hilafeti'ni batırmak için Anadolu'nun her tarafına yaydıkları Şii casuslarının eseri idi. Bunlar o kadar çoktular ki; ordunun, hemen hemen yarısına yakın bir kısmını oluşturuyorlardı.
78 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.