Çift dilli olarak yayımlanan kitaplara ayrı bir müsahama gösteriyorum. Maalesef yayınevlerimizde bu tip kitaplar oldukça az sayıda. Dolayısıyla benim için çevirmenin tam olarak nasıl bir tercüme işine kalkıştığını görmek açısından oldukça önemli. Roza Hakmen, Türkiyede daha çok Marcel Proust’un Kayıp Zamanın İzinde serisi ve Cervantes’in Don Quijote çevirileriyle bilinir, özellikle Don Quijote kitabının çevirisini başarılı bulmuştum, diğer serinin kitaplarını okumadığım için onlar hakkında bir yorum yapamayacağım.
Federico Garcia Lorca, 20.yüzyılın en önemli İspanyol şair ve oyun yazarlarından birisi olarak kabul görür, düşünceleri nedeniyle İspanya’da zoraki olarak yaşamış ve daha sonra Franco’nun askerleri tarafından öldürülmüştür. Bugün bile cesetinin tam olarak nerede gömüldüğü bilinmemektedir.
Kanlı Düğün, konusu itibariyle son derece sıradan ancak bir o kadar acıklı bir öyküyü dile getiriyor, dili kullanışı bakımından Lorca’yı biraz acemice buldum, Türk Edebiyatındaki köy romancılığı ile benzer nitelikler taşıyor. Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf kitabını, ya da Yaşar Kemal’in İnce Memed kitabını okuyanlar bu kitap ile daha çok yakınlık kurabilirler. Kitabın gidişatı, olayların önceden öngörülmesine müsait olup tragedyalarda görmek istediğimiz herhangi bir sarsıcılığa izin vermiyor. Lorca'nın iyi bir tragedya yazarı olduğunu söyleyemem. Ancak buna rağmen İspanyolca diline aşina olmak ve İspanyol Edebiyatı ile ilgilenenlere tavsiye edebileceğim bir yapıt.