Kanlı Gömlek
Ömer Rıza DoğrulKanlı Gömlek Sözleri ve Alıntıları
Kanlı Gömlek sözleri ve alıntılarını, Kanlı Gömlek kitap alıntılarını, Kanlı Gömlek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendisine Beytülmal'i suistimal ettiği söylendiği zaman, Hz.Osman şu cevabı vermişti:
-Diyorlar ki, ben akrabamı sever, onlara ihsanda bulunurum. Doğrudur. Ehl-i beytimi severim. Fakat ben bu muhabbetimi haksızlığa alet etmiş değilim. Ben, hak hususunda onlara zerre kadar taraftarlık göstermem. Onlara verdiğim para ise, sadece kendi servetimdendir. Ben, Müslümanların malını ne kendi şahsım ne de bir kimse için helal görerek almam. Resul-i Ekrem devrinde, Hz.Ebu Bekir ve Hz.Ömer devirlerinde kendi servetimden büyük miktarlarda hediyeler takdim etmiş bulunuyorum. O zaman genç, dinç bir adamdım. Bunu o zaman yapmadığım halde, ömrüm tükendiği zaman mı müfteriler bu sözleri söylüyorlar? Ben herhangi bir şehir veya vilayete fazla bir vergi mi tahrettim de onu aldım? Bana, ancak beşte birler gönderiliyor. Ve bunlar hak edenlere veriliyor. Bunlardan bir şey almak benim için caiz değildir. Ben de bunlardan bir şey almış değilim, bütün harcamalarım kendi öz malımdandır.
Sayfa 34Kitabı okudu
“Acaba insanlar arasında böylesi var mıydı ? Ömründe bir hata işlemeyecek, hiçbir hareketi kınanmayacak, hiçbir sözü muhalefet görmeyecek biri var mıydı?”
Sayfa 53
Hz. Osman'ı öldürmek kâfi değilmiş gibi onu her insana yapılan son vazifelerden de mahrum etmek istediler. Onun cenazesini kaldırmak istemediler. Kabristana defnedilmesine itiraz ettiler. Zavallının naaşı üç gün evde kaldı. Naaşm kokmasına ramak kaldı. Bu adamlar muhakkak ki mümin değildirler. Mümin olsalardı hiç olmazsa öldürdükten sonra artık ona dokunmazlardı. Onun naaşına da hakaret etmek istemezlerdi. Fakat bu melun fesatçılar, bu caniler hiçbir şeyden korkmuyorlar. Nihayet bu gece üç beş adam kalkıp geldiler, bir kapıyı söktüler. Naaşı kapının üstüne yerleştirdiler ve alıp götürdüler.
"Bu gece büyük bir şehidi defnettik. Onun ilahi mağfirete nail olduğunda şüphe yoktur. İslam'ın rüknü olan bu büyük zatın içtiği şehadet şerbeti, onun mertebesini kat kat yükseltti. Ümmetin bu cinayetten dolayı karşılaşacağı imtihanın çetin olmamasını niyaz edelim. Ve onun ruhuna fatihalar hediye edelim."
Mehmed'i oraya getiren sebep, Leyla'ya olan hisleriydi. Bu kızı seviyordu. Ayrıca Hz. Osman'ın evi etrafında pek mühim hadiseler yaşanacağını herkesten iyi bilenlerin biri oydu. Kendisi büyük bir cinayetin işlenmesi vazifesini kabul etmişti. Bu cinayeti elbette ki bir kargaşa takip edecek, sürü
sürü adamlar konağa girecek, yağmakârlık edecek, belki de bu adamların bazıları kadınlara göz dikeceklerdi. Bu sırada Leyla'ya da dokunan olabilirdi. Mehmed bütün bunlan düşünerek Leyla'yı Hz. Osman'ın evinden Hz. Ali'nin evine getirmek istemişti. Bunun için Hz. Ali'den izin almaya gerek yoktu. Zira kendi annesi oradaydı. Mehmed bu kızı annesine teslim etmeyi, babasını da misafirhaneye yerleştirebileceğini düşünmüştü. Lâkin Leyla ile babasını ikna edememiş, aynı zamanda başka bir tehlike keşfetmişti. Mervan'ın o hiddeti, o şiddeti neydi? Yoksa o da Leyla'yı seviyor muydu? Mehmed bu soruya müspet cevap vermekten çekinmedi. Zira Mervan bu kızı sevmese ve kıskanmasaydı o kadar sert davranmaz, hemen kılıcına sarılmazdı. Bu keşif, Mehmed'in Mervan ve Hz. Osman'a olan husumetini azdırdı.
"Bir şey yapmak mümkün değilse o zaman en ihtiyatlı ve en faydalı yol takip olunur."
Sayfa 291Kitabı okudu
"Desene biz hâlimize şükredelim."
"Tabiî ki hâlimize şükredelim fakat netice ne olacak?"
Hz. Osman'ın üzerine hücum etmişlerdi. Gafiki elinde taşıdığı bir demir parçasını onun başına indirmiş, Hz. Osman'ın başı yarılarak kanlar fışkırmıştı. Gafiki, Hz. Osman'ın önündeki Kur'an'ı ayağı ile tepmiş, Hz. Osman ile katilleri arasındaki bu engeli kaldırıp atmıştı. Kuteyre ile Sevdan da ellerindeki kılıç ve demirlerle onun üzerine atılmışlar, her biri ona vurmuş, odada
Bir hükümet hata bile etse hükümet, haysiyetini ihlal etmeden hatasını tamir etmelidir. Aksi takdirde o hükümet düşer, onun heybeti kalkar.
Sayfa 99Kitabı okudu
Bu vakadan evvel veya sonra hiçbir vakada,kolların ve ayakların bu kadar kesildiği görülmemişti?