Gangster rap müziği, ne birçok taraftarının ileri sürdüğü gibi önceden mevcut toplumsal koşulları yansıtır ne de eleştirmenlerinin savunduğu gibi sadece bu koşullara neden olur daha çok, hiphop ve geç dönem kapitalist toplumsal alanın birbirini beslediği kapalı devre, kapitalist gerçekçiliğin kendisini bir çeşit anti-mitik mite dönüştürme araçlarından biridir. Hiphop ile Yaralı Yüz, Babalar, Rezervuar Köpekleri, Sıkı Dostlar, Ucuz Roman
gibi gangster filmleri arasındaki yakınlık, hepsinin duygusal yanılsamalar dünyasını soyup çıkardığı ve ‘gerçekten ne olduğunu’ gördüğüne dair ortak iddialarından doğar: Tümüne karşı Hobbesçu bir savaş, aralıksız bir sömürü sistemi ve genelleşmiş suçluluk.
Tüyler ürpertici dermansızlığı ve hedefsiz gazabı içinde, Cobain her bir hamlesi daha olmadan beklenen, izi sürülen, alınan ve satılan tarih sonrası kuşağın umutsuzluğunun bezgin sesini veriyor gibiydi. Cobain, kendisinin de temaşa manzarasının bir parçasından ibaret olduğunu, MTV’ye karşı bir protestonun en çok MTV’ye yakışacağını biliyordu; her bir hareketinin peşin peşin yazılmış bir klişe olduğunu biliyordu, bütün bunları anlamanın kendisinin bile bir klişe olduğunu biliyordu. Cobain’i felç eden çıkmaz, tastamam Jameson’ın betimlediği şeydir: Genelde post-modern kültür gibi, Cobain kendisini “üslupçu yenilikçiliğin artık mümkün olmadığı, geri kalan her şeyi ölü üslupların taklidi, maskelerin ardından ve hayali müzelerin üslupçu sesleriyle konuşmak olduğu bir dünyada" buldu
Şu anda karşı karşıya olduğumuz şey, vaktiyle yıkıcı potansiyellere sahip gibi görünen malzemelerin sisteme sonradan eklemlenmesinden ziyade en başından dahil edilmesi