Çıkacak hırsız, kulesinden bir gün.
Ve defolacak istilacılar.
Büyüyecek ellerimde
bütün meyvaları yaşamın
bir zaman baruta alışan.
Ve bileceğim ben dokunmayı
yeni çiçeklere inceden,
...
...
Kim bu acı çekenler?
Bilmiyorum, ama benim halkım onlar.
Gel benimle.
(...)
''Ve diyorlar ki bana: ''Halkın senin,
şanssız halkın senin,
dağ ile ırmak arasında,
açlık ile, üzünç ile,
yapayalnız savaşmak istemiyor,
seni bekliyor, arkadaş."
Bırakmadım savaşmayı.
Bırakmadım yürümeyi yaşama doğru,
barışa doğru, ekmeğe doğru, herkes için,
kaldırıp seni kollarımda
çiviledim öpüşlerime
ve baktım sana, bir daha asla
bakamayacağı kadar insan gözlerinin.
Ah, büyük aşk, küçük sevgili.!