Sıcacık bir o kadar da belli noktalarda iç acıtıcı bir hikaye.
1992 yılının çok karlı geçen şubat ayında Bostancı’da geçiyor. Aynı mahallede yaşayan, hayatlarının bir şekilde birbirlerine temas ettiği insanların hikayesini okuyoruz. Her bölümde mahallenin bir sakini anlatılıyor. Hepsi çok bizden biri kafamızı çevirdiğimizde ya da çocukluğumuza döndüğümüzde benzer hayatları görüyoruz. Hikaye ilerledikçe aslında bu insanların sadece hayatlarının birbirlerine temas etmekle kalmadığını kaderin iç içe geçirerek daha büyük ve sabırla ördüğü ağı inceliyoruz.
Anne ve babasının acısını yaşamaya çalışan Emek. Yıllar sonra karşısına çıkan lise arkadaşı Emin. Kördüğüm olmuş iki dost Mert ve Erkin. Aynı ailede büyüselerde birbirlerinin zıttı Eda ve Seda. Birbirleriyle ahenk içinde çocukluklarını yaşayan Sevgi ve Barış.
Kaybetme, sevgi, dostluk, arkadaşlık ve aşk üzerine oluşturulmuş olaylar silsilesi.
Yazarın dili akıcı. Bir solukta okunacak bir roman.
