Momo nun masumiyetiyle , nüktedan diliyle acının resmini okudum kitapta.
Yazar çok acı olayları çocuk dilinde nasıl mutluluğa çevirdiğini göstermiş. (Evet üzülüyor ama kendince onun içindeki iyiliği mutluluğu çıkarmaya çalışıyor. Kendince oyunlar kurarak o karmaşada mutlu olduğu dünya yaratıyor.)
Madam Rosa ve Momo’nun ve nicelerinin dipte yatan acılarla bir araya geldiğini ve aslında din,dil ya da ırk olmaksızın hepsinin bir noktada birleştiğine şahit oluyoruz. Karakterlerimizin biri Yahudi biri Arap olunca günümüz acısını da ister istemez hissederek karşılaştırarak okudum. Zulümün olduğu yerde en çok çocuklar ve masumlar ceremesini çekiyor. Keşke bütün çocuklar aileleriyle mutlulukla yaşasa.
Bir de Momo bana biraz Şeker Portakalı Zeze yi anımsattı. Okumayı düşünen tereddüt eden varsa
Momo’yla tanışmalı.