Kara Koyun

Uğur Bingöl

En Beğenilen Kara Koyun Gönderileri

En Beğenilen Kara Koyun kitaplarını, en beğenilen Kara Koyun sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Kara Koyun yazarlarını, en beğenilen Kara Koyun yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yeraltı Edebiyatı
"
Kara Koyun
Kara Koyun
" okumak için: odessayayinevi.com/product/kara-koyun Türk Depresyonu Kötülüğün yumurtasını kıran, psikolojik bir yeraltı edebiyatı, Kara Koyun: İnsanları her zaman dürüst zannederdim ve benim bu huyum, sanki içimde kök salmış bir suç gibi, bir türlü değişmedi... Aslında içten içe her zaman biliyordum… Eğer ben kusurluysam, düşüncelerim kusurluysa, planlarım, söylediklerim ve yaptıklarım kusurluysa, o zaman onlar da en az benim kadar kusurluydular. Hadi ordan, saat on bire vurdu. Vurduğu darbeyle, eve yaklaşmanın keyfi, kargaşayı biraz hafifletti. Ardından boğularak aşağı mahalleden gelen pazarcıların sesine karıştı. Bayırdan aşağı inerken mahallenin meşhur ayyaşı ve tekinsiz adamı Eleşkirt’i gördüm. Mahallede tanımayan yoktu onu. Ayyaş olmasına rağmen, kurnaz ve becerikliydi. Üstelik sürekli hırsızlık yaptığı da herkes tarafından bilinirdi.
Reklam
Dosto'ya katılmıyorum:) akrabaları sevelim!
“Akrabalar arasında zorunlu bir sevgi bağı vardır. Oysaki sevgi önce hak edilmesi gereken bir şeydir. İşte bu yüzden akrabalar arasındaki sevgi samimiyetsizdr.”
Sayfa 30
Birçoğumuzun yaptığı gibi
Oysa ben sadece bir umut ışığı arıyordum, bir elin uzanmasını bekliyordum.
Sayfa 12
Çocuklarımızın kalbini koruyalım!!!
İnsan, bir günde kötü olmaz, yüreği zamanla katılaşır, ruhu kirlenir, ama bütün bunlar bir güne sığmazdı. O kötülüğün tohumları yavaşça çocukluğumuza ekilir, büyür ve nihayetinde karanlık bir meyveye dönüşürdü.
Sayfa 87
Reklam
Tartışılır
"Yazmak zordur, her şeyden biraz olsun bilmen gerekir."
Sayfa 42
Bana mutluluğun ne olduğu sorulsaydı, “Mutluluk, içimizde gülümseyen bir düşüncedir.” derdim.
Sayfa 58
Her geçen yaşla birlikte yalnızlığı daha da benimsemeye, sevmeye başladım. Kitaplara sığınmak, hayatın zorluklarına karşı bir tür sığınak oluyordu benim için.
100 syf.
9/10 puan verdi
Her kitap kendi içinde kendisiyle konuşur; konuşmak zorundadır. Kendi anlattığı hikâyenin içinde yabancı hissettirmeyen kitaplar kıymetli kitaplardandır; Kitabın içindeki karakterin de sürekli kendi içinde kendisiyle konuştuğunu düşünürsek, ortada bir çelişki de yoktur. İnsan, kendi iç dünyasında kendisiyle konuşan bir varlıktır. Kitapta da kendi iç dünyasında sürekli konuşan, sorgulayan bir karakter vardı. Eleşkirt miydi, kara koyun muydu(!) hatırlamıyor olsam da bunun önemli olmadığını anlıyorum. Karakterlerin ne söylediğinin önemi olmamalı. Her kitap bir âlemse, kişiler de gelip geçici olmalıdır. Kitabı okurken o âlemden neyi kaptığın, sana ne gibi artılar kattığıdır mühim olan. "Kitaplardaki karakterlerde biz insanlar gibi gelip geçicidir!" Kitabın sonlarına doğru anlatılmak isteneni idrak etmiş oluyoruz. Suça sürüklenen insanların büyük çoğunluğunda çocukluğuna dair izlere rastlamak mümkündür. O yüzden de çocuklarımızın ruhsal gelişimi çok önemlidir. Bir çocuğun karnı kadar ruhunun da doyması gerektiğini hissettim. Bizler çocukları anlayamadığımızda o çocukları büyüyünce istemeden de olsa bir suç makinesine çeviriyor olabiliriz. Bu da bizi işlenen suça ortak yapar. Her suçlunun ardında görünmeyen bir suç ortağı vardır gerçeğini her daim aklımızın bir köşesinde saklayalım. Güzel, akıcı ve bir solukta okunabilir, psikolojik bir kitap. Her ne kadar ben çevresel etkilerden dolayı bir solukta bitiremesem de... Stefan Zweig'ın kitaplarını da bu nedenle çok severim. Bir Stefan kitabını okumuş kadar zevk aldım. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Kara Koyun
Kara KoyunUğur Bingöl · Odessa Yayınevi · 20238 okunma
97 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.