Karamazov Kardeşler’i dün gece bitirdim. Dürüst olacağım, ilk başlarda biraz sıkıldım kitabın tekdüzeliğinden. Fakat kitap ilerledikçe anladım asıl hikayeye henüz varmadığımı.
Büyük Engizisyoncu bölümünü okudum ve durakladım. Bu beni çok düşündürdü. Hele ki küçük çocuğun yaşadıklarını okurken birçok insanın böyle düşündüğü geçti aklımdan. Alyoşa ve İvan arasındaki bu uçurum nasıl olabilirdi? Alyoşa çocuğun öldükten sonra cennetle ödüllendirileceğini, ona bunu yapanların ise cezalandırılacaklarını söylüyordu. İvan ise her ne olursa olsun o kızcağızın bunları yaşadığını ve bunu hiçbir şeyin değiştiremeyeceğini savunuyordu. Bu ve İsa’nın yeryüzüne inişine dair konuşmalar bu kitabın ne denli önemli olduğunu kavramamı sağladı.
Çok fazla yazacak şey var aslında ama kelimelerimi toparlayamıyorum. Fyodor Pavloviç, Dmitri, İvan, Alyoşa, Gruşenka, Katya, İlyuşa, Kolya ve diğerleri… Bazı bölümler kitapla çok alakasız gibi görünmüştü bana, sonrasında ise her bir bölümün nasıl ustalıkla bir araya getirildiğine şahit oldum.
Karamazov’luk gerçekten kötü müdür? Çocukların hepsinin bir Karamazov olan Alyoşa’ya övgüde bulunmaları nedendir? Yoksa Karamazov’lukta bile iyi bir taraf bulunabilir mi?