Aslında dünya yaşamak için tehlikeli bir yerdi. Çünkü kötülerin ve zalimlerin zulmü hiç bitmiyordu. Kötülerle mücadele etmek, sanki çakıl taşlarından koca bir yığın haline gelmiş bir dağın eteğindeki küçük taşları, tek tek denize atmak gibiydi. Ne kadar hızlı atarsan at bitiremediğin gibi, sanki her defasında daha da çoğalıyordu. Böylesi kötülüğün ve karanlığın içinde, bir fener gibi ortalığı aydınlatmak oldukça zordu. Çünkü ışığın bütün dünyayı aydınlatması için karanlığın her seferinde biraz daha azalması gerekiyordu.