sevgili bay thomas'ın durumu daha bir aydınlanıyor sanki_ hangi thomas olabilir balım, karanlıkta olan elbette
İl ya'nın (_var_ anlamında kullanılıyor bu sözcük) hışırtısı, dehşettir. Bu dehşetin, nesneleri barındırma ve varlıklara erişmemizi sağlama işlevini yitiren uzamın belirsiz bir tehdidi gibi geceye nüfuz ettiğini daha önce belirtmiştik. Bunun üzerinde biraz daha durmalıyız.
Bilinç olmak, il ya'dan çekilip çıkarılmış olmaktır. Çünkü bir bilincin varoluşu, bir öznelliktir, varoluşa sahip bir öznedir _yani bir ölçüde varlığın efendisidir_ gecenin anonimliğinde bir isimdir. Dehşet, bir bakıma, bilinci kendi öznelliğinden eden bir harekettir. Onu bilinçdışında yatıştırarak, bilinci kişisiz bir teyakkuz haline geçirerek, bir _Levy-Bruhl'ün bu terime verdiği anlamıyla_ katılımın içine atarak yapar bunu.
Karanlık Thomas
"Geriye temel ve indirgenemez görünen bir şekil kalıyor: denizin kuşattığı Thomas; hayatta kalmanın ancak bir mücadele ve sürekli bir uyanıklılık pahasına mümkün olduğu tehlikeli bir ortamda bulunan yüzücü nün çabası. Bunun sembolik bir şekil olduğu söylenebilir, ama aynı zamanda bu bir dışarı'yla karşılaşmanın en dolaysız temsilidir de; Thomas, ilksel felaket biçimi altındaki suyla temas halindedir.
s.113.
Ey yürekleri acıyla paralananların budalalığı. Kimse, ölmek üzere olan birine benzemeyen, ölmüş olan bu kişinin yanında anlamsız hareketleri çoğaltmayı, her türlü görgü kurallarından kurtularak ilk yaratılış koşullarında yer almayı düşünmedi. Kimse sahte varlıkları, ikiyüzlüleri, kaypak varlıkları, akıl fikrini hiçe sayanları aramadı. Kimse sessizlikte şöyle demedi : “ Acele edelim de, soğumadan onu bilinmezliğe itelim. Yasanın kendini dürüst olmayan bir şekilde imkansızlığa teslim etmesi için, onu karanlıkta bırakalım. Biz de, kenara çekilelim, bütün umudumuzu kaybedelim: Umut bile unutulmalı.