En Eski Karanlıktaki Adam kitaplarını, en eski Karanlıktaki Adam sözleri ve alıntılarını, en eski Karanlıktaki Adam yazarlarını, en eski Karanlıktaki Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sadece iyiler kendi iyiliklerinden kuşku duyarlar, onları iyi yapan da budur zaten. Kötüler iyilik yaptıkları zaman bunu bilirler, iyiler ise hiç bilmezler. Ömürlerini başkalarını bağışlayarak tüketirler, ama kendilerini bir türlü bağışlayamazlar."
''Kendinden kaçmak için filme sığınmak, kitaba sığınmaya benzemez. Kitaplar, sizi kendilerine bir karşılık vermeye, aklınızı ve hayal gücünüzü kullanmaya zorlar; oysa film izlerken hiçbir şey düşünmeden kendinizi kaptırır seyredersiniz, hatta keyif duyarsınız.''
Karma karışık bir kitaptı. Karışık olması olayları anlamadığımdan değil de kurgunun başarısızlığındandı sanırım. Kitabın başlarında 72 yaşındaki August'un kafasında oluşturduğu öyküyü anlatacağını düşünerek başladım. Ara sıra yaşadığı anı anlatması normal görünüyordu. Bir ara torunu Katya ile izlediği filmleri derinlemesine anlatsa da normal karşılayarak okumaya devam ettim. Kitabın yarısında birden bire kafasında kurguladığı hikayeyi sonlandırıyor ve yeni hikaye kurgulayacakmış izlenimi veriyor ama aksine kendi yaşamlarındaki isimlerini ve kim olduklarını hatırlamadığım insanların öykülerini anlatmaya koyuluyor birden bire. Fazla uzatmayacağım. Kitabın sonlarına doğru August Katya'ya kendi yaşam öyküsünü anlatıyor ve sonra konu Katya ve Titus'un öyküsüne geliyor. Kitap içinde kitap okumak gibiydi. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Diğer kitaplarını okumayacağım anlamına gelmez ama birine kitap önerecek olsam Karanlıktaki Adam önerilerim arasında olmaz. Yazarın anlatımı ve arada geçen sözleri insanı düşündürüyordu fakat kurgu vasattı.
Bunu neden yapıyorum? Bu eski, aşınmış yollarda yürümekte neden inat ediyorum; eski yaraları deşip kendimi yeniden kanatmaktaki bu ısrarım neden? Kimi zaman kendime duyduğum öfkenin büyüklüğü hiç de abartma sayılmaz.
Aslında çok okuyamadım ancak okuduğum kadarki bölümde soğuk ve sıkıcı buldum. Okuduğum ve hayran kaldığım diğer iki Auster kitabındaki akıcı ve etkileyici anlatımı beklemiştim ancak hayal kırıklığı yaşadım.
Kitap için yazarın en "politik" romanı deniyor; belki anlatımdaki farklılık bu yüzdendir.
Karar vermekte çok mu acele ettim; bir şans verip biraz daha okusam mı bilemedim. ama bu süreyi başka bir auster kitabı ile değerlendirsem belki de daha iyi olacak.
Tavsiye bile edemeyeceğim bir kitap oldu benim de.
Beni hayal dünyasının inceliklerine götüren bir kitaptı. Soluksuz okuduğum ve bitirdiğimde, bittiği için çok üzüldüğüm bir eser. Yorumlarda arkadaşlarımız beğenmediklerini dile getirmişler; çok beğendiğimi söylemek için yorum yapmak istedim. Hayal dünyasında yaşamayı seven; dolayısıyla tüm kitap sevenlere tavsiyemdir...