Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karıncayı Tanırsınız

Cevdet Kudret

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Seviyorum işte! Delicesine seviyorum, gene de söylemekten kaçınıyorum. Söylenmemiş bir duygu duyulmamış da sayılabilir mi?"
Sayfa 178 - Evrensel Basım Yayın
Sen büyük patron
Siz insanları tanımıyorsunuz daha. En güvendiğinizi getirin bana, yarım saat içinde satın alayım. İş, vermesini bilmekte, bir de paranın miktarında.
Sayfa 194 - Evrensel Basım Yayın
Reklam
İnsanlar nasıl ayrı ayrı doğup ayrı ayrı ölüyorlarsa, yaşarken de öyle ayrı ayrı yaşıyorlar. Bakma sen bir arada göründüklerine. Yürürken adımlarını birbirine uyduranlar bile gene ayrı ayrı yaşıyorlar. Hele bir an geliyor ki, bütün bağlar kopuyor, tek başına kalakalıyorsun ortalıkta.
Sayfa 90 - Evrensel Basım Yayın
Filmlerdeki gibi olmaz çoğu zaman
- Bir de şu var: Nasıl geçineceğiz? Ben alıştığım hayat koşullarının dışına çıkamam. Benim birtakım olanaklarım olabilirdi ama, bugün için o da suya düştü. Babam, eniştemin halini görünce kızdı. Seninle evlenirsem beni reddedeceğini söyledi. Haydi dinledim, evlendim diyelim. O zaman dışarda çalışmam gerek. Bense çalışamam. Çalışmadan yaşamaya alışmışım bir kere.
Sayfa 214 - Evrensel Basım Yayın
Yazıyorsa daha da kötü
- Öğretmen mi? Sadece öğretmen öyle mi? - Ayrıca yazı da yazıyor efendim. Şiir, roman... - Yazı mı yazıyor? Kalem, kağıt öyle mi? İşte bu hepsinden kötü. Kalem kağıt girdi mi bir eve, her türlü sıkıntı da ardından gelir. Benim devrimde bir Tevfik Fikret bey vardı; hakkında söylenmedik söz kalmamıştı. Ne dinsizliğini bıraktılar, ne milliyetsizliğini. Pederin devrinde de bir Namık Kemal bey varmış; başını hapisten, sürgünden kurtaramamış; genç yaşta sürgünde ölmüş gitmiş. Reddetmek için yalnız bu yeter...
Sayfa 192 - Evrensel Basım Yayın
Baban son sözünü söyledi: "Ya o adamdan vazgeçer, ya da evlatlıktan çıkarırım, mirasımdan da yoksun bırakırım!" dedi. Son sözler Leyla'ya kurşun gibi saplandı. Alıştığı hayatın dışında kalma tehlikesiyle karşı karşıya gelmişti. Hiç konuşmadan durdu öyle. Annesi hala anlatıyordu: - "Asalet" desen, asalet yok; "para" desen, para yok. Eee! Ne yapacaksın? Aksaray'daki tahta eve mi gelin gideceksin? İsli mutfaklarda yemek mi pişireceksin? Çamaşırını kendin mi yıkayacaksın? Elbiseliğini Mahmutpaşa' dan mı alacaksın?
Sayfa 200 - Evrensel Basım Yayın
Reklam
Hak mı?... Hak dediğin sizin gibi sefiller arasında olur... Ben sizin efendinizim, daima haklı olmam için bu yeter bir sebeptir. BEAUMARCHAIS, Sevilla Berberi, p. Il, s. VII s.
Sayfa 124 - Evrensel Basım Yayın
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.