En Eski Karl Marx Sözleri ve Alıntıları
En Eski Karl Marx sözleri ve alıntılarını, en eski Karl Marx kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.HEGEL
"Ayrıca, felsefe her zaman, dünyanın nasıl olması gerektiğine dair fikir beyan edemeyecek kadar geç şekillenmiştir. Evrene dair bir fikir olarak, ancak gerçeklik oluşum sürecini tamamladıktan ve son halini aldıktan sonraki dönemde ortaya çıkar. Bu anlayışın ne öğrettiğinin tarih tarafından ispat edilmesi gereklidir, yani ideal aynı dünyayı yeniden şekillendirdiği, entelektüel bir alan olarak gerçekliğin cisminde kavranabildiği için, ancak gerçeklik tamamlandıktan sonra, gerçeğe göre ortaya çıkar. Felsefe, varoluşun üzerine kendi damgasını vurduğunda, söz konusu yaşam formu eskimiş olur ve bu damga onun yenilenmesini değil sadece fark edilmesini sağlar. Minerva'nın baykuşu ancak alacakaranlık çöktüğünde uçmaya başlar." (Hukuk Felsefesi'nin önsözü)
Hiçbir materyalist bunu daha iyi ifade edemez: Baykuş -bilgelik sembolü- ancak gece, dünyanın yoğun faaliyetleri sona erdikten sonra uçmaya başlar. Buna göre önce evrene ulaşır, ardından düşünceye yöneliriz; önce varoluş, sonra bilinç ortaya çıkar.
Sayfa 27 - Maya Kitap, Çeviren: Sevinç KayırKitabı okudu
Marx
"Yaşamımızın dönüm noktaları olan bazı dönemler vardır; sadece geçmişte kalan bir süreci tanımlarken değil, yeni yönümüzü net olarak belirlerken de büyük önem taşırlar. Böyle dönüm noktalarında, gerçek durumumuzu net bir biçimde kavrayabilmek için, geçmişin ve içinde bulunduğumuz ânın eleştirel bir değerlendirmesini yapmamız gerektiğini hissederiz. Hatta, tarihin ortaya koyduğu üzere, insanoğlu bu geriye bakıştan ve tefekkürden keyif alır, dolayısıyla genellikle gerilediği ya da eylemsiz kaldığı zannedilebilecek anlarda, aslında sadece kendini daha iyi anlayabilmek, kendi yaptıklarını kavrayabilmek ve ruhunun işleyişine müdahale edebilmek için kendini koltuğuna bırakmıştır.
Ancak birey böyle zamanlarda coşkunluğa kapılır; çünkü her dönüşüm kısmen geçmişe yönelik bir ağıt, kısmen de göz alıcı ama değişken renklerin keşmekeşinde kalıcı bir ifade yaratmak için çabalayan muhteşem, yeni bir şiirin başlangıcıdır."
Sayfa 37 - Maya Kitap, Çeviren: Sevinç KayırKitabı okudu
Felsefe tarihi sapmaların sergilendiği bir galeriden ziyade, antik bir tanrılar tapınağına benzetilmelidir.
Sayfa 8 - Hegel, Felsefi Bilimler AnsiklopedisiKitabı okudu
Hegel'in Çalışmaları
Daha yüksek bir düşünce ve varoluş seviyesine ulaşmak ancak çelişkilerin ortaya konmasıyla mümkündür.
Sayfa 17Kitabı okudu
Öğrencilik Yılları
Bireyin mantığı kendi birliğine ulaşıncaya dek, kendi çelişkileri doğrultusunda ilerlemelidir.
Sayfa 39Kitabı okudu
Proudhon'la Anlaşmazlığı
Toplumsal adaleti sağlamanın tek yolu, işgücü değerine göre ürünlerini birbiriyle değiş tokuş eden ve zenginliğin üretimine yetecek kadar çalışan bir üretim toplumu yaratmak ya da daha açıklayıcı olmak gerekirse, arz ve talebin birbirini dengeleyeceği bir düzen kurmaktır.
Sayfa 67 - Maya KitapKitabı okudu
Ancak tamamen gelişmiş bir komünist toplumda, entelektüel ve fiziksel işgücü arasındaki ayrım ortadan kalktıktan, üretim faaliyetleri öncelikli yaşam gereksinimi haline geldikten, bireyler ve üretim güçleri nihai gelişim düzeyine ulaştıktan ve kooperatif zenginlik bolluk aşamasına eriştikten sonra, dar orta sınıfın haklara dair fikirleri geliştirilebilir ve komünizmin eşitlik prensibi uygulamaya konulabilir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Fikirler çıkarlardan ayrıştığı sürece itibarsızlaşmaya mahkûmdur.
Üretimi geliştirmek için kullanılan tüm araçlar, kendilerini üreticiler üzerinde egemenlik kuran, onları sömüren araçlara dönüştürür; işçiyi ancak kısmen insan sayılacak biçimde sakat bırakır, onu bir makinenin dişlisi seviyesine indirger, yaptığı işin bütün cazibesini yitirmesine neden olarak onu nefret edilen bir uğraşa dönüştürür.
Karl Marx, eşine yazdığı mektubu şöyle sonlandırır: "Dünyada çok kadın var, kimileri de çok güzel ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim?"
Her şey değişim halindedir; var olma, gelişme ve yok olma süreçlerinden geçmektedir. Evrendeki hiçbir şey sabit, sürekli ve değişmez değildir.
Sayfa 15Kitabı okudu
Diyalektik
''Bilimsel ilerleme açısından tek gereklilik, insanın anlamak için çaba göstermesi gereken temel ilke, yadsımanın da bir olumlama olduğunu, çelişkinin yok oluşla, soyut bir hiçlikle sonuçlanmayacağını, aslında sadece özel bir içeriğin yadsınması olduğunu ortaya koyan mantık ilkesinin benimsenmesidir (...) Sonuç olarak yadsıma, belirli bir yadsımadır, bir içeriğe sahiptir. Öncekinden daha yüce ve daha zengin, yeni bir kavramdır; çünkü onun yadsıması ya da antiteziyle beslenmiştir; bu yüzden onu ve daha fazlasını kapsamakta, aslında onun ve zıddının sentetik birliği halini almaktadır. Kavram sistemleri böyle şekillendirilmelidir ve dış etkenlerden bağımsız, sürekli ve tamamen entelektüel süreçlerle mükemmelliğe ulaşmalıdır.'' (Hegel, Mantık Bilimi, 1. cilt giriş)
Sayfa 20Kitabı okudu
"Ayrıca, felsefe her zaman, dünyanın nasıl olması gerektiğine dair fikir beyan edemeyecek kadar geç şekillenmiştir. Evrene dair bir fikir olarak, ancak gerçeklik oluşum sürecini tamamladıktan ve son halini aldıktan sonraki dönemde ortaya çıkar. Bu anlayışın ne öğrettiğinin tarih tarafından ispat edilmesi gereklidir, yani ideal aynı dünyayı yeniden şekillendirdiği, entelektüel bir alan olarak gerçekliğin cisminde kavranabildiği için, ancak gerçeklik tamamlandıktan sonra, gerçeğe göre ortaya çıkar. Felsefe, varoluşun üzerine kendi damgasını vurduğunda, söz konusu yaşam formu eskimiş olur ve bu damga onun yenilenmesini değil sadece fark edilmesini sağlar. Minerva'nın baykuşu ancak alacakaranlık çöktüğünde uçmaya başlar." (Hukuk Felsefesi'nin önsözü)
Hiçbir materyalist bunu daha iyi ifade edemez: Baykuş -bilgelik sembolü- ancak gece, dünyanın yoğun faaliyetleri sona erdikten sonra uçmaya başlar. Buna göre önce evrene ulaşır, ardından düşünceye yöneliriz; önce varoluş, sonra bilinç ortaya çıkar.
Sayfa 27Kitabı okudu
diyalektik 2
Diyalektik süreç kendini sadece yavaş dönüşümlerle değil, sıçramalarla da tamamlar. Hegel şöyle ifade etmiştir:
''Doğada ani sıçramaların yaşanmadığı söylenir ve varlıkların yavaş ilerlemeler ya da gerilemelerle öz biçimini aldığı yönünde yaygın bir görüş hakimdir. Ancak nicelikten niteliğe yönelik ani dönüşümler de meydana gelmektedir. Örneğin, su soğutulunca yavaşça sertleşmez; önce yoğun bir sıvıya dönüşüp ardından buzun sertliğine ulaşmak yerine bir anda sertleşir. Isı belirli bir derecenin altına inerse, su aniden buz halini alır, yani nicelik (ısı derecesi) niteliğe (varlığın yapısındaki değişime) dönüşür. (Mantık [Almanca baskısı], 1. Cilt, 1. Kısım, s. 464 1841.)
Sayfa 20Kitabı okudu
''Asla sakin kalamıyorum
Ruhumu şiddetle ele geçiren
Fakat daha da çabalamam ve mücadele etmem gereken
Sonu gelmeyen, tedirgin bir uçuşta...
Her yanım yaşamıma katacak
Kutsal, çoğalan nimetlerle dolu;
Benliğim bilim diyarına nüfuz edip
Müzik ve sanatın keyfine varacak.''
K. Marx
Sayfa 36Kitabı okudu