Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti

Osman Ata Ataç

Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti Sözleri ve Alıntıları

Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti sözleri ve alıntılarını, Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti kitap alıntılarını, Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“(...)Üçü de şu veya bu şekilde bir savaş kazanmış. Bolivar İspanyolları kovmuş. Sun Yat-sen binlerce yıllık bir imparator saltanatına son vermiş. Atatürk bir kurtuluş savaşı kazandırmış. Üçü de ülkelerinde cumhuriyet istiyorlar ama bunlardan sadece biri başarabilmiş.(...)”
“Tarih bilmek bir şey, tarih bilincine sahip olmak bambaşka bir şeydir,”
Reklam
“(...)Bağımsızlık Bildirgesi’nin dört ana özelliği var. Birincisi, insanların eşit doğduğunu söylüyor. İkincisi, insanların bazı geri alınamayacak yaşam, özgürlük ve mutluluğu aramak gibi hakları olduğunu ileri sürüyor. Üçüncüsü, insanların despot hükümetleri devirmesinin de bir hak olduğunu söylüyor ve dördüncüsü, İngiliz İmparatorluğu’ndan şikayet ediyor.“
Zeki Bey, “Peki Turancılık ve Türkçülük aynı şey değil herhalde. Bir Turan fikri olmaksızın Türkçülük yapılamaz mı?” diyerek bir anlamda konuyu başka bir yere taşıdı. “Bu tutarsız olur efendim,” diyerek cevapladı Şefik Bey. “Türkçülük fikrinin altında Orta Asya’dan Balkanlar’a uzanan bir kültürün varlığı yatmaktadır.(...)”
Sayfa 145Kitabı okudu
“Kahveleriniz nasıl olsun efendim?” Mangal ateşinde kahve yapanların kâbusu, büyücek bir grupta herkesin sadeden çok şekerliye değişen varyasyonda kahve istemesiydi. Melek dört kişinin birinin sade, öbürünün az şekerli, üçüncünün orta ve dördüncünün çok şekerli kahve istemesi halinde sonuncu kahve pişene kadar birinci kahvenin soğuyacağını biliyordu. Soğumuş kahve ikramı ise affedilebilir bir şey değildi. Herkes sade deyince Melek’in yüzündeki mutlu ifadeyi bir tek Zeki Bey bu şekilde doğru yorumlayabildi.
Sayfa 139Kitabı okudu
Şefik Bey, “Zaten okuma yazma bilen Osmanlı oranı yüzde beş on arasıdır. Osmanlı’ya iki yüz elli senede çoğu gayrimüslimlere ait ve dışarıda basılanlar dahil olmak üzere topu topu otuz bin kitap girmiştir. Zaten ülkeye gayrimüslimlere ait olmayan matbaa gireli ancak yüz elli sene oldu. Çinceye ve Orta Asya dillerine vakıf kaç ilim adamımız var! İçeride yayın yok. Dışarıdaki yayınları takip edecek dil bilen adam yok. Bırakınız Türkçülüğü herhangi bir konuda nasıl, nerede araştırma yapacaksınız? Onun için fikirlerin yabancılardan gelmesi tabiidir,”
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
(...)Osman Turancılık fikrinin Osmanlı’yı nasıl kurtaracağını bir türlü anlamış değildi. Zeki Bey ise kendisine yapılan gruba katılma davetine ne cevap vereceği konusunda kararsızdı.(...)
Sayfa 149Kitabı okudu
“(...)Biz Trabzon pidesi yiyeceğiz. Ben Trabzonluyum sanmayın Edirne doğumluyum. Ama bildiğim için söylüyorum. Karadeniz pideleri içinde en iyisi Trabzon pidesidir. Has Trabzon tereyağı ve çiçek unuyla yapılır.”
Sayfa 320Kitabı okudu
(...)Birincisi, Bolivar, Sun ve Atatürk’ün benzer yanları vatan olarak tanımladıkları toprakları kurtarabilmeleriydi. Üçü de kurtardıkları vatanlarında bir cumhuriyet kurmak istemişlerdi. Bu da bir diğer benzerlikti. Benzemeyen yanları ise Bolivar ile Sun’un başarısız olmalarına karşılık Atatürk’ün başarmış olmasıydı.(...)
“Ben Bağımsızlık Bildirgesi’nde listelenen arzularım ancak demokratik ülkelerde karşılanabileceğini sanıyordum.” Nick, “Yanılıyorsun,” dedi. “Cumhuriyetin hakların verilmesi ve korunmasıyla doğrudan doğruya bir ilgisi yoktur. Cumhuriyet olmayan bir ülkede de bu haklar verilebilir ve korunabilir, cumhuriyet olan bir ülkede de.”
Reklam
(...)Otururken pek yaygın bir Amerikan âdeti olan, aslında oldukça da rahatlık veren ayağını öndeki sehpaya koymak da hoş karşılanmazdı.(...)
“Aslında bir şeyi anlamamak bir yerde bilgisizlikten kaynaklanmakla beraber büyük ölçüde sorgulamamak ve düşünmemek yüzünden olur,”
“(...)Üniter devletler tek merkezden yönetilen, ülkenin her tarafında aynı hukuk kurallarının geçerli olduğu devletlerdir. Devlette, devletin ülke, millet ve egemenlik unsurları tektir. Yani anayasa, bayrak, milli marş, başkent, yasama, yürütme ve yargı organları bir tanedir. Türkiye üniter bir cumhuriyet olarak kurulmuştur.”
İmparatorluk parçalanıyordu. Balkan halklarına sizi Ruslara bırakmayız denmiş ama anlaşılan bundan çok da etkilenmeyen halklar Osmanlı’ya saldırmışlar, sonuçta Ruslardan çok onlarla dövüşülmüş ve ölünmüştü.
Sayfa 223Kitabı okudu
Mişon, Balat Ahrida Sinagoğu’nun yanından Bizans döneminden kalan Ayios Andreas Manastırı Kilisesi‘ne doğru yürüyordu. Gerçekte Ayios Andreas Manastırı 1489 yılından onu camiye dönüştüren Sadrazam Koca Mustafa Paşa’nın ardından Koca Mustafa Paşa Camii diye bilmiyordu. Mişon Balatlıydı. Balat isminin Rumca saray anlamına gelen “palation” sözcüğünden geldiği sanılmaktaydı. Mişon İstanbul’un Yahudi cemaatinin önde gelen tüccarlarından Joseph Bey’in tek oğluydu. Tıp tahsili yapmıştı. İhtisasını bitirmesine de bir ayı kalmıştı.
Sayfa 201Kitabı okudu
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.