Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti

Osman Ata Ataç

Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti Sözleri ve Alıntıları

Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti sözleri ve alıntılarını, Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti kitap alıntılarını, Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“(...)Biz Trabzon pidesi yiyeceğiz. Ben Trabzonluyum sanmayın Edirne doğumluyum. Ama bildiğim için söylüyorum. Karadeniz pideleri içinde en iyisi Trabzon pidesidir. Has Trabzon tereyağı ve çiçek unuyla yapılır.”
Sayfa 320Kitabı okudu
(...)Birincisi, Bolivar, Sun ve Atatürk’ün benzer yanları vatan olarak tanımladıkları toprakları kurtarabilmeleriydi. Üçü de kurtardıkları vatanlarında bir cumhuriyet kurmak istemişlerdi. Bu da bir diğer benzerlikti. Benzemeyen yanları ise Bolivar ile Sun’un başarısız olmalarına karşılık Atatürk’ün başarmış olmasıydı.(...)
Reklam
Türkiye Cumhuriyeti türünün ilk ve tek başarılı örneğidir. Bu başarının nedeni Türkiye’nin bir devletin kurulması için şart olan “millet, vatan ve egemenliği” bir araya getirebilen tek devrimi gerçekleştirmiş olmasıdır. ( Önsöz )
“Ben Bağımsızlık Bildirgesi’nde listelenen arzularım ancak demokratik ülkelerde karşılanabileceğini sanıyordum.” Nick, “Yanılıyorsun,” dedi. “Cumhuriyetin hakların verilmesi ve korunmasıyla doğrudan doğruya bir ilgisi yoktur. Cumhuriyet olmayan bir ülkede de bu haklar verilebilir ve korunabilir, cumhuriyet olan bir ülkede de.”
“(...)Biz bırakın uzak tarihimizi daha dün olan olayları bile doğru dürüst bilmiyoruz. Tarihi bilmeden tarih bilincine nasıl sahip oluruz?” Osman genç yeğenine hayretle baktı. Bu yaşta böyle bir şeyi nasıl söylüyordu? Bu lafı Zeki Bey’den aldığını bilmiyordu ama bilse de bir şey fark etmezdi. Haluk artık aklı başında bir delikanlıydı.
Sayfa 134Kitabı okudu
(...)Otururken pek yaygın bir Amerikan âdeti olan, aslında oldukça da rahatlık veren ayağını öndeki sehpaya koymak da hoş karşılanmazdı.(...)
Reklam
“Aslında bir şeyi anlamamak bir yerde bilgisizlikten kaynaklanmakla beraber büyük ölçüde sorgulamamak ve düşünmemek yüzünden olur,”
“(...)Eğer bir başarısızlık varsa ya ulaşılmaya çalışılan şey olacak şey değildir ya da bu amaca ulaşmak için kullanılan yöntemler yanlıştır.”
Pakize, “Çocuklarımızı yetiştirmekle mükellef kıldığımız kadınlarımızı cahil bırakarak ileriye nasıl gideceğiz?” diyerek uzun konuşmasını tamamladı. Osman bu sözleri gelecekte tekrar duyacak ve yeğenini sevgiyle anacaktı. Pakize derin bir nefes alarak arkasına yaslandı. Acaba çizmeyi aşıp kırdım mı dercesine dayısının yüzüne baktı. Babasına böyle nutuk çekemezdi. Dayısının bakışlarındaki sevgi ile yüzündeki gülümsemeyi görünce rahatladı ve adeta hediye almışçasına sevindi.
Sayfa 130Kitabı okudu
Mişon, Balat Ahrida Sinagoğu’nun yanından Bizans döneminden kalan Ayios Andreas Manastırı Kilisesi‘ne doğru yürüyordu. Gerçekte Ayios Andreas Manastırı 1489 yılından onu camiye dönüştüren Sadrazam Koca Mustafa Paşa’nın ardından Koca Mustafa Paşa Camii diye bilmiyordu. Mişon Balatlıydı. Balat isminin Rumca saray anlamına gelen “palation” sözcüğünden geldiği sanılmaktaydı. Mişon İstanbul’un Yahudi cemaatinin önde gelen tüccarlarından Joseph Bey’in tek oğluydu. Tıp tahsili yapmıştı. İhtisasını bitirmesine de bir ayı kalmıştı.
Sayfa 201Kitabı okudu
53 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.