Fert, kendi psikolojisi ile baş başa kalıp bu psikolojiyi yaşarken başka psikolojilerin lehine bir fedakarlıkta bulunmuşsa bunda bir başkalarını düşünme endişesi değil bir kaçınılmazlık aranmalıdır.
Demek ki ilk atalar korkuyordu; onu korkutan şey dünyaya ve kainata karşı duyduğu hayretti; hayretin sebebini düşündüğü zaman, gözle görülecek bir cevap bulamayışı idi.
Şimdi ben aranızdan ayrılıyorum ama yine geleceğim, beni unutmayınız, geri gelmez sanmayınız, tekrar geldiğimde iyiliklerinizin ve kötülüklerinizin hesabını göreceğim.
...hava bir gün kendi kendine âşık olur, bu aşktan arzu (istekler) meydana gelir ve yine hava, bir gün rüzgarların oynaşmasında kendi kendisiyle birleşir. Bu birleşmeden ölüm meydana gelir.
Ece'ye döndü: "Sen Erlik'in sözüne uydun, yasak meyveyi yedin. Öyleyse cezanı çekeceksin, çocuk doğuracaksın, doğururken de türlü eza, cefa ve acı çekeceksin, sonunda öleceksin, ölümü tadacaksın."
O ilk hayret, hayranlığa dönmeseydi ve o hayranlık her gün ortak bir yaşama sevinciyle dünyaya ve yeryüzüne yönelmeseydi; bu günün şartları başka türlü olabilirdi.