Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kastamonu'nun Çanakkale Kahramanları

Hüseyin Akın

Kastamonu'nun Çanakkale Kahramanları Hakkında

Kastamonu'nun Çanakkale Kahramanları konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
5.5/10
2 Kişi
2
Okunma
Beğeni
416
Görüntülenme

Hakkında

" Kastamonu halkının cepheye sevk edileceklerin seçildiği kuraya "Yandım Anam Kurası" adını vermesi bana son derece ilginç ve bir o kadar da manidar geldi. Yüreğe kor, haneye ateş düşmeyi ifade eden bu ünlem aynı zamanda bir gerçeği dile getiriyor. Seferberlik hareketi başladığı sıralarda Anadolu'nun birçok yerinde olduğu gibi Kastamonu'da da, eşini dostunu, ana babasını bırakıp cepheye gitmek üzere yola çıkanlar olduğu gibi, "bedel" lafının peşine takılarak parayla savaştan kurtulmayı düşünenler de vardı. Fakat bunların sayısının Kastamonu'da yok denecek kadar az olduğunu söylemek mümkün. Gidip de gelmemenin bedeli şu kadar altın lirayla değişilemezdi. Değil zengin olduğu halde bu bedele yaklaşmayanlar, sakat olduğu halde bile vatan savunmasına katılanlar vardı. Meşhur türkünün sözlerinde anlam bulduğu şekliyle: Yemen yolu çukurdandır Karavanam bakırdandır Zenginimiz bedel verir Askerimiz fakirdendir" (Tanıtım bülteninden)
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 59 dk.Sayfa Sayısı: 176Basım Tarihi: Kasım 2007Yayınevi: Yarımada Yayıncılık
ISBN: 9789944263054Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Hüseyin Akın
Hüseyin AkınYazar · 29 kitap
1965 doğumlu Hüseyin Akın, şairliğinin ve yazarlığının yanı sıra, edebiyatın emekçilerinden biri. İşin ucundan tutmakla yetinmedi, bizzat işin içine girdi. Özülke, Kardelen, Endülüs, Kırklar, Derkenar, Lamure, İtibar gibi dergilerin mutfağında bulundu, yeni isimlerin temayüz etmesine ciddi katkılar sağladı. Yine, Süleyman Çobanoğlu'ndan İbrahim Tenekeci ve Ahmet Murat'a kadar birçok şair hakkında ilk yazıyı o yazdı. Bu, ileriyi görebilmek adına mühim bir örnektir. Hüseyin Akın, edebiyatı edebiyle yapan kıymetlerimizden birisi aynı zamanda. Onun macerası, bir iç kanama gibi sessiz ve derinden ilerler. "Titizlik ahlakın ta kendisidir" sözünden hareketle, işini yapar ve kenara çekilir. İlişkilerin değil, işlerin ehlidir. İlk şiir kitabı 1997 yılında yayınlanan Hüseyin Akın, sonrasında dört şiir kitabı daha çıkardı. Ömrümün Kısa Günü, son kitabı olarak, geçtiğimiz aylarda Profil Yayınları’ndan çıkarak okuyucuyla buluştu. Bu kitap, Hüseyin Akın'ın olgunluk dönemi şiirlerinden oluşuyor. Bir şiirinde, "Ben rüyaya inanırım, dünyaya değil" diyen, bir konuşmasında da "Sanat, dünyadan kaçış yollarını arama çabasıdır" tespitini yapan Akın, o büyük yalnızlığımızın şiirini yazıyor. "Önce evlerden başlıyor yalnızlık" diyerek, ortak kaderimizin ve kederimizin altını çiziyor. Hüseyin Akın şiirinin belgesel bir yönü de var. 28 Şubat süreci dâhil olmak üzere, üzüntümüzün ve öfkemizin şiirini hep o yazdı. Zaten kendisi de, bu sorumluluk ve zorunluluğun farkındadır. "Şair, yaşadığı çağın en büyük tanığıdır. Tarihçilerin es geçtiğini şairler hatırlatır" der. Akın, sadece o büyük yalnızlığımızı yazmıyor. İnsanın acısı ve acımasızlığı da şiirlerinin ilgi alanına giriyor. Yine, özellikle yazılarında, kirlenmeyi ve kirletmeyi konu ediniyor. Akın'a göre, kirlenen insan; sadece toprağı, suyu ve havayı değil, en yakınlarından başlayarak, insanları da kirletiyor. Özellikle edebiyat dünyasındaki kirlenme ve kirletme karşısında, bir büyük olarak, şunları söylüyor: "Bir insanı şair, ârif ve hakîm yapan şey, kazanılmış yoksulluğudur. Bazı şairler o kadar mülk derdine düşmüşlerdir ki, şiire ve kelimelere bile mülkiyet hırsıyla yaklaşır hale gelmişlerdir." İlk şiiri 1987'de yayınlanan Hüseyin Akın, bugün itibariyle, yirmi beşinci sanat yılını geride bıraktı. Şiire adanmış bir ömür ve şiirle geçen çeyrek yüzyıl. Emeğe hürmet adına, yirmi beş yıllık bu çabanın ne anlama geldiğini edebiyatçılarımıza sorduk. Ahmet Edip Başaran, Ahmet Kekeç, Ahmet Murat, Ali Görkem Userin, Furkan Çalışkan, Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, İbrahim Tenekeci, Murat Menteş, Süleyman Çobanoğlu ve Tarık Tufan, Hüseyin Akın'ın sanatını ve şahsiyetini anlattılar.