Kavak Yelleri ve Kasırgalar
Çetin AltanKavak Yelleri ve Kasırgalar Sözleri ve Alıntıları
Kavak Yelleri ve Kasırgalar sözleri ve alıntılarını, Kavak Yelleri ve Kasırgalar kitap alıntılarını, Kavak Yelleri ve Kasırgalar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Öğrenim" kazanmak için gerekli "bilgilenmeler"dir. "Eğitim" yaşamak ve harcamak için "gördülenmeler"dir. "Öğrenim"i okullar verir, "eğitim"i ise aile ortamları ve çevreler.
Sayfa 123 - İnkılap KitapeviKitabı okudu
Politikada, politik başarıların dışında kalmış yahut diledikleri yere gelememiş olanlar, güçlerinin değiştirmeye yetmediği insanlara içlerinden diş biliyorlardı. Bunun da nedenini, ulusal çıkarlarla bağdaştırmaya uğraşıyorlardı. Açık seçik analizlere girişmeden, kestirme bir yargıyla, kendilerince uzman bir hakemlik gösterisi yapıyorlardı.
Sayfa 75 - İnkılap KitapeviKitabı okudu
Madem tanıdıklarınca sevilmeme acısı zor, öyleyse tanımadıklarının sevgisine sığınmaya çalışmaktan başka çare yok gibi...
Sayfa 44 - İnkılap KitapeviKitabı okudu
Köylü kökenli, kadınsız müslüman toplumları iki şeyi bir türlü öğrenememişlerdir. birincisi, yaratıp üreterek kazanmasını; ikincisi yaşayıp tüketerek harcamasını...
Sayfa 123 - İnkılap KitapeviKitabı okudu
Dedikodunun her yere burnunu sokmasına sebep cazibesidir. Caziptir, çünkü başkasının bacağına ip takıp sürüyenler o esnada birbirlerini mutlaka iadeli taahhütlü şekilde methederler; böylelikle övünme arzuları tatmin olur.
Sayfa 153 - İnkılap KitapeviKitabı okudu
Gençliğinde hiç flört etmemiş kızlarla evlenmek, erkeklerin egosunu çifte cilayla parlatıyordu, ama ıskalanmış gençliğin görünmez sıtmasını bilinç altında taşıyan anneleri de, çocuklarının karşı cinsten çocuklarla arkadaşlık etmesini asla affedemeyen, sinsi ve pis bir kıskançlığın içine itiyordu.
Sayfa 63 - İnkılap KitapeviKitabı okudu
En kavurucu türden de olsa, üzüntü krizleri sonsuza denk sürmez; nasıl ki neşe ve sevinç kanatlanmasının mutlulukları da sürmezse..
hangimiz yaşamadık :)))
Sınıfın bitirim gençleri, yere sık sık kalem düşürüp, kalemi alırken Selva'nın bacaklarına nasıl baktıklarını anlatarak doğalarından gelen güdünün ilk tomurcuklarını değerlendirmeye çalışırlardı.
Sayfa 73 - İnkılap KitapeviKitabı okudu
"Nasıl olsa boyu atacak", diye çocuklara büyük alınan giysiler, zaten çocuğun boyu atıncaya kadar eskiyip gidiyordu. Ama çocuk, genel bir zevksizliğin çulpalığına vidalanıyor ve yaşama amacının rotası dışına itiliyordu. kötü giyim, zevksiz ev, dört beş türü geçmeyen bayat ve lezzetsiz yemekler için neredeyse yaşamın dörtte birini sıralarda dirsek çürüterek geçirmenin anlamı yoktu.
Sayfa 134 - İnkılap KitapeviKitabı okudu
Doğan aydan dökülen aşkı beraber emdik.
Sayfa 196 - İnkilâp KitabeviKitabı okudu
Yabancı ülkelerde sonradan tanıştığım yaşıttaşlarımın çocuklarını kurcaladığım zaman gördüm ki, Şark'ın gizli dramlarından biri de, bol bol ürettiği çocuklara yaşam kıvancını tattıracak bir kişilik rahatlığıyla güvencesini verememekten geçiyor.
Sayfa 18 - İnkilâp KitabeviKitabı okudu
Ponponlu pembe terliğinin şen tıkırtısı,
Loş perdeler... İpeklerinden uçan ıtır...
Eşyaya serpilince hayalin kırıntısı,
Resmin yavaşça çerçevesinden kımıldanır.
Sayfa 195 - İnkilâp KitabeviKitabı okudu
Ve anlatabilir ruhuma bazen,
Ufuklar ötesi bir güzelliği,
Sevgilimin küçük mavi terliği.
Sayfa 169 - İnkilâp KitabeviKitabı okudu
Fevzi Çakmak da, bizim Göztepe'deki köşkün sokağında, eskiden Cemal Paşa'ya ait olan köşkte oturuyordu. Arnavut kaldırımı olan sokağın, sadece onun köşk kapısına kadar olan bölümü asfaltlanmış olduğu için, bunu dedemin ölmüş olmasına bağlıyor,
-Dedem sağ olsa, asfalt bizim bahçe kapısının önünden de geçerdi, diyordum. Aynı sokakta oturan iki paşadan biri öldüğü için, asfalt sağ kalanın önüne kadar yapılmıştı.
Bu görüşümü annem de paylaşıyordu, babam ise merhum kayınpederi yanında kendi öneminin küçümsenmesini tam benimseyemediğinden,
-Belediye reisiyle konuştum, asfalt tamamlanacak, diyordu...
...
...
Oysa asfalt ancak yirmi yıl sonra tamamlandı. Mareşal de, babam da öldükten sonra...
Sayfa 77 - İnkilâp KitabeviKitabı okudu
Yaşamımı havaya savurdum, ama bu arada bir şeyi de öğrendim, canım yandığı zaman bağırmamayı...
Sayfa 96 - İnkılapKitabı okudu