Zaten Bêrîvan bu üç ayın ismini ’Berxwedan Jiyane’ koymuştu. İyi direnmişler, mücadele etmişlerdi. Bu süreci ona layık bir biçimde sona erdirmeliydi. Acıyla haykırdı;
– Size teslim olmayacağım, söyleyecek hiçbir şey de yok!
Dicle uzandığı yerden etraftaki güzellikleri izliyordu. ‘İnsanlar sevdiklerinin, arkadaşlarının yanında olmadıkça, doğanın güzellikleri paylaşılmadıkça yaşamın ne anlamı olabilir ki?’ diye düşündü.
Devrim kendine güvenmedir. Güven getirilirse arkası çorap söküğü gibi gelir. Devrimci yaşam ölümcül şeylere başkalıdır ucuz ölmek düşmana zafer imkanı hazırlatır.
Dicle gerçek aşkın, güzel bağlılıkların özgürlükle mümkün olabileceğini;
bunun içinde özgür bir ülke özgür bir dil ve özgür düşünceler için savaşmanın zorunlu olduğuna inanıyordu artık
Berjin Haki bir kadın gerilla... Bir gün arkadaşları konuşurken kulak misafiri olduğu bir olay, onu tepeden tırnağa sarsar. İki bayan gerillanın 85 gün boyunca yaşadıkları olaylar, karşılaştıkları zorluklar ve bu zorluklara karşı bükülmeyen iradeleri karşısında hayranlığa kapılır. Bir yandan da bu öyküyü anlatanların olayı sıradan, herhangi bir olay gibi anlatmaları onu şaşırtır. O an karar verir; dünyanın başka hiçbir ülkesinde benzeri yaşanmamış bu olay mutlaka yazılmalı. İlk işi Berivan ve Dicle’yi aramak olur.
İyi okumalar…
Kavalın EzgisiBerjin Haki · Belge Yayınları · 2015261 okunma
Gerçek, bir Kavalın ezgisi gibi zaman zaman içleri sızlatan bir hüzün denizidir. İnsanı bu denizin en uzak noktalarına götürür, umut limanlarında gezdirir.
Olurda bir gün bulmak istersen beni
Takılır gök Gökkuşağına düşersin yollara
Gece yarılarına varan sohbetlerlerimizi anarsın
İçtiğimiz çayın tadını
Yeniden yaşamak ne güzel olurdu değil mi?
Sana özgürlü sevdamız
Sevda uğruna geçen yılları
Kavga da olsa dört elimiz
İnsan insana kavuşurmuş derler
Kavgadır bu, hayalleriniz Aksesuarıdır yaşamın
Bir sabah beni bulduğunda
Kırağı düşmüş olabilir üzerime
Sakın için burkulmasın
Saçıma dokunduğunda
Saçlarım avuçlarında kalabilir
Yüzümün derisi soyulup
Morardılar çıkmış olabilir
Ürpermeyesin!
Gözlerin dört açılmasın
Mermilerin, bomba parçalarının Vücudumda açtığı oyuklar
Şaşırtmasın seni.
Ağlama,korkma, kaçma benden
Daha Yanaş,daha yakın gel
Unutma eylem güzelim ben.
Dicle gerçek aşkın, güzel bağlılıkların özgürlükle mümkün olabileceğini; bunun içinde özgür bir ülke, özgür bir dil ve özgür düşünceler için savaşımın zorunlu olduğuna inanıyordu artık.
Üstelik yanıbaşında güçlü,inançlı ve inatçı bir yoldaşı onu daha da rahatlatıyordu. Berivan’a inanıyor ve güveniyordu. Onun arada bir yaptığı ajitatif söylemler onun yarasına merhem oluyordu.