Keşke daha çok öyküsü olan daha kalın bir kitap olsaydı. O kadar doyamadım ki... Hem kişisel hem toplumsal derin ve iç acıtıcı mevzular. Yalın bir anlatım, çok sevdiğim estetik cümleler. Mesela: ‘Evde kimselerin atamadığı çığlığı atar gibi açıldı o güne dek gıcırdamayan kapı, minik bir tık sesiyle kapandı sonra.’ Son öykü değişik, sanki iki ayrı öykü tek öykünün içinde. Babalar, büyük babalar, kaybolan abiler, şizofrenliğin sınırlarında bir adam... Çok çok beğendim, vuruldum. Eline, kalemine, yüreğine sağlık sevgili yazar.