“Kitaplar bana her babanın kızını anlamadığını ya da anlamak gibi bir derdi olmadığını, buna rağmen insanların düzgün yetişebileceğini göstermişti. Kitaplar öyle olmadığım zamanlarda kendimi güzel hissetmemi sağlamıştı. Aciz kaldığımda başarabileceğime inandırmıştı beni.
Kitaplar kişiliğimi oluşturmuştu.”
“Edebiyatın en önemli yönü öznel olmasıdır. İki farklı okuyucu aynı kitabı okumaz çünkü hepimiz kelimeleri farklı gözlerle görür, hikayeyi değişik hayat tecrübelerinden süzeriz.”
Kitaplar beni popüler gruplara uyum sağlayamayan akıllı kızların gizemleri çözebileceğine, uluslararası suçluları bulabileceğine, uzay gemileriyle uzak gezegenlere uçabileceğine, silah kuşanıp savaşa girebileceğine inandırmıştı.
“Bela bazen eğrilirken yanlış bükülüp birbirine dolanmış ipliklerden oluşan bir yumak gibidir. Nedenini ya da nasıl düzelteceğinizi bilemezsiniz ama ondan kaçamazsınız da.”
“Eski bir söz vardır, ‘Önce son nefesimiz bedenimizi terk ettiğinde ölürüz. İsmimiz son kez söylendiğinde de ikinci kez ölürüz.’ İlk ölümümüz kontrolümüz dışında ama ikincisine engel olmak bizim elimizde.”