Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kayıp Gül - Ekim Yağmurları

Serdar Özkan

Kayıp Gül - Ekim Yağmurları Gönderileri

Kayıp Gül - Ekim Yağmurları kitaplarını, Kayıp Gül - Ekim Yağmurları sözleri ve alıntılarını, Kayıp Gül - Ekim Yağmurları yazarlarını, Kayıp Gül - Ekim Yağmurları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ama tanrının ruhu da, evi de içimizde. Bu yüzden onu bulmak istiyorsak önce içimize bakmalıyız. Kalbimizin içinde bir yolculuğa çıkmalıyız. Tanrı sonsuz sınırsız olduğu için evi de sonsuz sinirsız büyüklüktedir kuşkusuz; işte o yüzden hepimizin içinde. Aslında sonsuzluk var keşfet meliyiz o sonsuzluğu. Bundan daha heyecan verici ne olabilir ki?
Reklam
Güller hakliydı. Aşkın aşk olması için özlem gerekir. Aşkı büyüten özlemdir. Kavuşmanın güzelligini verense ayrilik.
“Değerli bir şeyi bulmak, elde etmek için dört tane önemli silah vardır. İstemek, inanmak, sabır ve vazgeçmemek… Bu dördünü yaparsak, her şey olur. En imkansız şeyler bile olur. Ama bizim istediğimiz zamanda değil, Tanrı’nın istediği zamanda. Ama mutlaka olur.”
Sayfa 166 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
220 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İlk 2015 senesinde okuduğumu hatırladığım bu kitabın, Ekim başından beri kütüphanemden beni çağırdığını hissettiğimden beri benim için etkisi daha büyük... Artık hissettirdikleri daha derin... Ortaokul lise zamanlarımda, fabl tarzı bir kitap okuyamayacağımı sanırdım, ama Serdar Özkan başka. Onun yazım dilini ve anlatımlarını seviyorum... Kafamda öyle derine inen ve beni karmaşaya sokan durumları netleştirdi ki, bunları sadece güllerin sorgulamalarıyla yaptı üstelik... Kitap da diyor ki, Tanrı'nın vasıflarında kötülüğe dair bir şey yok. İkiliği oluşturan biz insan oğluyuz, kaybettiğimiz bir vasıfla beraber onu "mutsuzluk" diye adlandırıyoruz. İlk zıt durumda içimizde Tanrı'nın ışığını taşıdığımızı unutuyoruz, her birimiz onun parçasıyız ama biz zıtlıklarımızla ondan ayrılıp bir "ben" elde ediyoruz. Kötülüğü hissettiğinde, geri kalbine dön; Tanrı'nın evine... Serdar Özkan'la tanışma kitabımdı, benim için o sebeple özel. 2015'de okuduğum tarih aralıklarını hatırlamıyorum, ama bu seferkinin tarihlerinin de derinliğinin de daha iyi farkındayım. İyi ki varsın Serdar Özkan... :)
Kayıp Gül - Ekim Yağmurları
Kayıp Gül - Ekim YağmurlarıSerdar Özkan · Artemis Yayınları · 20121,366 okunma
"Kalbi kirleten şey benliktir, egodur. Onu temizleyen tek şey vardır. O da sevgi. Çünkü bir şey en çabuk zıddıyla giderilir. Egonun, Ben’in karanlığını gidermenin yolu da içine Ben’in zıddını yani sen katmaktır. Sevmek ise sen demenin en güçlü şeklidir."
Reklam
"Niye birçoğumuz mutsuzuz? Benliğimiz, egomuz, içimizdeki hep o ‘ben’ diyen ses yüzünden."
"Çünkü bir şeyi gerçekten isterseniz, yürekten isterseniz, tüm samimiyetinizle ve istemekten hiç vazgeçmezseniz, o şey mutlaka olur. Ama işin sırrı kalpten istemekte. Çünkü kalp Tanrının evidir ve eğer bir istek o evden geliyorsa bütün evren bu istek karşısında boyun eğer. Ama kalbin Tanrının evi olması aynı zamanda şu anlama geliyor: Kalbin sahibi odur ve biz emanet aldığımız bu evin kapısını ev sahibine hep açık tutmalıyız. Tanrı kendi evine, kalbimize girmek, sahip olduğu sonsuz hazineyi bizimle paylaşmak istiyor. Çünkü bizi çok seviyor. Biz onun sevgisini hak ettiğimiz, ya da önemli olduğumuz için değil, o sevginin kaynağı olduğu için seviyor bizi. Toprağı, suyu, güneşi her şeyi bizim için yaratmış. Onu tanıyalım, onu sevelim diye. Ve onu tanımamın yolu kendimizi tanımaktan geçiyor. Yaratılış sebebimizi açıklayan şu iki kelimeyi bütün güller bilir; Gnoti seavton. Yani, kendini tanı. Tanrıyı tanımak isteyen, işe kendini tanıyarak başlamalı. Çünkü Tanrı bizi kendi vasıflarıyla yaratmış ve bize kendi ruhundan üflemiş. İçimizde Tanrının ruhu var, onu nasıl tanımayalım ki? Evi var, onu nasıl bulmayalım ki? Ve biliyoruz ki, eğer onu hatırlamazsak, onun hediyelerinde onu görmeye çalışmazsak, onu hiçbir zaman bulamayız."
"Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil. Kendini arayan Hayat'ın oğulları ve kızları onlar. Onlara sevginizi sunabilirsiniz, düşünceleriniz değil. Çünkü onların kendi düşünceleri vardır. Siz onlara benzemek isteyebilirsiniz, Ama kendinizi onlara benzetmeye çalışmayın sakın. Çünkü hayat geriye gitmez, dün ile oyalanmaz. Siz yaysınız, Çocuklarınız ise sizden ileri atılmış diri oklar…"
"Köyümüzde iki tip insan yaşıyordu: Mary gibiler ve başkaları. Mary gibiler, bizim Sultan'ın kokusunu taşıdığımızı fark edebilen ve bunun için daha çok kokumuzla ilgilenen kimselerdi. Başkaları ise onların aksine, yalnızca rengimize dallarımıza ve taç yapraklarımıza, kısacası gözle görülen yüzümüze önem veriyorlardı. Başkalarının beklentisi doğrultusunda şekilden şekle giriyor, renkten renge bürünüyorduk. Bizi önce görmek istedikleri gibi şekillendiriyor, sonra da sanki dünyada eşimiz yokmuş gibi övüyorlardı."
730 öğeden 481 ile 490 arasındakiler gösteriliyor.