Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kayıp Ruhlar Kıraathanesi

Recep Şükrü Güngör

Kayıp Ruhlar Kıraathanesi Sözleri ve Alıntıları

Kayıp Ruhlar Kıraathanesi sözleri ve alıntılarını, Kayıp Ruhlar Kıraathanesi kitap alıntılarını, Kayıp Ruhlar Kıraathanesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kayıp Ruhlar Kıraathanesi
“Düş yurduna otağ kurdum Destursuz divana durdum Dudağıma kilit vurdum Dil söze ben sana hasret”
Sayfa 42 - Recep Şükrü Güngör
Kayıp Ruhlar Kıraathanesi
“Bu güzel dergahta divana durdum Ermişim ceminden atma ne olur Aşıklar katına yorganım serdim Özünü özüme ekle ne olur”
Sayfa 39 - Recep Şükrü Güngör
Reklam
Kayıp Ruhlar Kıraathanesi
“Hayata ve insanlara Allah’ın ikramı nazarıyla bakarım. Her can ondan geldi, ona dönecek. Can verdiğine rızık da ve- riyor. Rızık verdiğini imtihana tabi tutuyor, imtihana tabi tut- tuğuna mühlet veriyor.”
Sayfa 12 - Recep Şükrü Güngör
Kayıp Ruhlar Kıraathanesi
“Sadece eliyle çalışan işçi, hem eli hem kafasıyla çalışan usta, eli kafası ve yüreğiyle çalışan ise sanatçıdır.”
Sayfa 92 - Recep Şükrü Güngör
Kayıp Ruhlar Kıraathanesi
"...Sonsuz bir müziği vardır ağaçlı dağların. Seyreylemeye, dinlemeye doyamazsınız. Gece bir melodi, gündüz başka bir melodi seslendirirler..."
Sayfa 16 - Recep Şükrü Güngör
Şu âdem dedikleri el ayakla baş değil. Adem manaya derler suret ile kaş değil.
Reklam
Deprem mevzusuna istinaden
İnsan toprağın sesini dinlemeli. Buralara iki kattan yukarısı fazla. Altımız su. Tas gibi mübarek, yer az sarsilsa, titremeye başlıyor. Depremi unutup, sarsıntıyı unutup beş kat yapılır mı yavrum? Toprakla barışık yasamazsak başımıza daha ne Ağustos felaketleri gelir!
Sayfa 24 - :Bahçedeki ev' hikayesindenKitabı okuyor
Dükkânın kapısının pervazına ışıklı minik puanlı ampul- lerle süslü zil takmış. Müşteriler çıkarken oturduğu yerden ipi çekiyor, cangır cangır… Bu da sana güle güle zili olsun, diyor. Dükkâna somurtarak gelen gülümseyerek çıkıyor. İrfan mektebi olmuş Usta’nın dükkânı. Kimler takılmamış ki kaymakam, mal müdürü, karakol komutanı, emniyet müdürü, belediye başkanı, lise müdürü, maliye müfettişi… Her sıkıntıya düşen neşelenmek, hayata güzel bakabilmek, kötü gördüğü hadiselerin güzel yüzünü görebilmek için Usta’nın yanına koşmuş. “Çekiç neydi ustam?” diyorum. “Çok sabırsızsın kardeşim yahu!” diyor. Başka bir kundurayı tamire başlıyor. Yandaki ihtiyar gi- diyor. Oğluna kundura almayan adam da Usta’nın canını sık- mıştı ama sonra neşeye kavuşmak uzun sürmemişti. Muhtar da “polifenizm”in savunucusu Davut da gitti. Olay yeri inceleme ile ben kaldık. “İstiyor musun çekiç ayranının sırrını? Size birer ayran daha söyleyeyim mi?” “Şakayı bırak Usta, sabaha kadar ayran mı içireceksin bize.”