Kayıp Ruhlar Kıraathanesi sözleri ve alıntılarını, Kayıp Ruhlar Kıraathanesi kitap alıntılarını, Kayıp Ruhlar Kıraathanesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Hayata ve insanlara Allah’ın ikramı nazarıyla bakarım.
Her can ondan geldi, ona dönecek. Can verdiğine rızık da ve-
riyor. Rızık verdiğini imtihana tabi tutuyor, imtihana tabi tut-
tuğuna mühlet veriyor.”
İnsan toprağın sesini dinlemeli. Buralara iki kattan yukarısı fazla. Altımız su. Tas gibi mübarek, yer az sarsilsa, titremeye başlıyor. Depremi unutup, sarsıntıyı unutup beş kat yapılır mı yavrum? Toprakla barışık yasamazsak başımıza daha ne Ağustos felaketleri gelir!
Dükkânın kapısının pervazına ışıklı minik puanlı ampul- lerle süslü zil takmış. Müşteriler çıkarken oturduğu yerden ipi çekiyor, cangır cangır… Bu da sana güle güle zili olsun, diyor. Dükkâna somurtarak gelen gülümseyerek çıkıyor. İrfan mektebi olmuş Usta’nın dükkânı.
Kimler takılmamış ki kaymakam, mal müdürü, karakol komutanı, emniyet müdürü, belediye başkanı, lise müdürü, maliye müfettişi… Her sıkıntıya düşen neşelenmek, hayata güzel bakabilmek, kötü gördüğü hadiselerin güzel yüzünü görebilmek için Usta’nın yanına koşmuş. “Çekiç neydi ustam?” diyorum. “Çok sabırsızsın kardeşim yahu!” diyor. Başka bir kundurayı tamire başlıyor. Yandaki ihtiyar gi- diyor. Oğluna kundura almayan adam da Usta’nın canını sık- mıştı ama sonra neşeye kavuşmak uzun sürmemişti.
Muhtar da “polifenizm”in savunucusu Davut da gitti. Olay yeri inceleme ile ben kaldık.
“İstiyor musun çekiç ayranının sırrını? Size birer ayran daha söyleyeyim mi?”
“Şakayı bırak Usta, sabaha kadar ayran mı içireceksin bize.”