Kaynaklarıyla Büyük Dua Mecmuası kitaplarını, Kaynaklarıyla Büyük Dua Mecmuası sözleri ve alıntılarını, Kaynaklarıyla Büyük Dua Mecmuası yazarlarını, Kaynaklarıyla Büyük Dua Mecmuası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Adamın biri Resûlullah (sav)'e gelip iki-üç def'a
"Vah günahlarım!" dedi.
Bunun üzerine Allah Resûlü (sav) şu duâyı üç def'a ona yaptırdı ve en sonunda,
"Kalk, Allah seni bağışladı" buyurdu:
اللهُمَّ مَغْفِرَتُكَ أَوْسَعُ مِنْ ذُنُوبِ وَ رَحْمَتُكَ أَرْجى عِنْدِى مِنْ عَمَلى
"Ya İlâhî! Senin affediciliğin benim günahlarımdan çok daha geniştir amelimden çok senin rahmetine güveniyorum!"
رَبِّ اغْفِرْ لي وَارْحَمْنِي وَ اجْبُرْنِي وَ ارْفَعْنِي وَ ارْزُقْنِي وَاهْدِنِي
وَ عَافِني
"Yâ Rabbi! Beni bağışla. Bana merhamet eyle. Beni islâh eyle. Beni yücelt. Bana rızık ihsân eyle. Bana hidâyet buyur ve âfiyet ver. "
....
....
Namazlarımızda her rüknün hakkını vermek adına tadili erkân ile kılmamiza vesile olacak bir dua.
Maalesef ki birçok kişi 2 secdenin arasını çok kısa tutup alelacele secdeye gidebiliyor. Bunun önüne geçebilmek için bu kıymetli duayı ezber edip secdelerimiz arasında yaptığımız zaman bu gaflet durumundan da kurtulmuş oluruz biiznillah
Elmalı'lı Hamdi Yazır'ın Türkçe Bir Duâsı
İlâhi!
Hamdini sözüme sertâc ettim. Zikrini kalbime mi'râc ettim. Kitabını kendime minhâc ettim. Ben yoktum var ettin. Varlığından haberdar ettin. Aşkınla gönlümü bî-karâr ettin. İnâyetine sığındım, kapına geldim. Hidâ- yetine sığındım, lütfuna geldim. Kulluk edemedim, affına geldim.
Şaşırtma beni doğruyu söylet. Neş'eni duyur, hakîkati öğret. Sen duyurmazsan, ben duyamam. Sen söyletmezsen, ben söyleyemem. Sen sevdirmezsen, ben sevemem. Sevdir bize hep sevdiklerini. Yerdir bize hep yerdiklerini. Yâr et bize hep erdirdiklerini.
Sevdin Habîbini, kâinâta sevdirdin. Sevdin de hil'at-i risâleti giydirdin. Makam-ı İbrahim'den Makam-ı Mahmûd'a erdirdin. Server-i Asfiyâ kıldın. Hâtem-i Enbiyâ kıldın. Muhammed Mustafa kıldın.
Salât ü selâm, tahiyyât ü ikrâm, her türlü ihtirâm ona, onun Âl ve Ashâb ve Etbâina.
Yâ Rabb!
"Ya İlâhî! Senin katından öyle bir rahmet istiyorum ki o rahmet vasıtasıyla kalbimi doğru yoluna iletesin, işlerimi toplayasın, dağınıklıklarımı düzene koyasın, iç âlemimi düzenleyesin ve dış âlemimi onunla düzeltesin. Amellerimi onunla tertemiz edesin. Doğruluğu bana ilham edesin. Senden, yakınlığımı kendine çekeceğin ve beni her türlü
"Yâ İlâhî!
Önceden işlediklerimi, sonradan işleyeceklerimi, gizli veya âşikâr olarak yaptığım aşırılıklarımı ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı bağışla.
Öne geçiren ve geri bırakan sensin, senden başka ilah yoktur."
"Onun ortağı yoktur ve ben bununla emrolundum ve ben müslümanlardanım. Yâ İlâhî! Sen Melik'sin senden başka ilah yoktur, Rabbimsin. Ben senin kulunum. Nefsime zulmettim, günahımı itiraf ediyorum; benim bütün günahlarımı bağışla. Çünkü senden başka, günahları bağışlayan yoktur.
Beni ahlâkların en güzeline ilet; senden başkası güzel ahlâka iletemez. Ahlâkın kötüsünü benden uzaklaştır; senden başkası onun kötüsünü uzaklaştıramaz. Her emrine itaat etmeye hazırım ve bundan dolayı mesrurum. Bütün hayırlar senin kudret elindedir. Kötülükler ise sana nisbet edilmez. Ben seninleyim ve sana yönelmişim. Mübârek ve yücesin. Senden mağfiret diler ve sana tevbe ederim."
Ümmü Seleme (r.anha)'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) sabah namazını kıldığı zaman şöyle derdi:
“Ya ilahi Senden faydalı ilim, kabul edilecek amel ve temiz rızık isterim."
Ma'kıl ibn-i Yesar (ra)'dan rivâyet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim sabaha eriştiğinde üç defa
(Kovulmuş şeytandan, her şeyi bilen, her şeyi işiten Allah'a sığınırım.) deyip Haşir Sûresi'nin son üç âyetini okursa, Cenâb-ı Hakk onun için yetmiş bin meleği vekil olarak ta'yîn eder.
Onlar da akşam oluncaya kadar ona duâ ederler. Şayet o gün vefât edecek olsa, şehîd olarak vefât eder. Akşam vakti okuyacak olsa, sabaha kadar yine böyledir."
Ebû Zerr (ra)'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kim, sabah namazından sonra, diz çökmüş durumda, hiçbir şey konuşmadan, on kere:
"Allah'tan başka ilâh yoktur, o birdir. Onun ortağı yoktur. Mülk onundur. Bütün hamd ve senâ, medh ve minnet ona mahsûstur. Hayat veren ve öldüren odur. Onun her şeye gücü yeter."
Derse kendisine on sevâb yazılır, on günahı silinir. Derecesi on derece yükseltilir. O gün boyunca her türlü kötülüklerden ve şeytandan korunur. Allah'a şirk koşmaz ise gün boyunca işleyeceği hiçbir günah ona zarar vermez (günahları bağışlanır).
Deylemî'de, Ebû Eyyûb el-Ensârî (ra)'dan şöyle rivayet edilmiştir:
"Fâtiha Sûresi, Âyetü'l-Kürsî, Âl-i İmrân Sûresi 18. âyeti ile Âl-i İmrân Sûresi 26-27. âyetleri nâzil olduğunda, bu sûre ve âyetler Arş'a sarıldılar ve:
(Ya Rabb!) Bizi isyan eden bir kavim üzerine mi indireceksin?' dediler.
Bunun üzerine Allahü Teâlâ (mezkûr sûre ve âyetlere hitab-ı izzette bulunarak):
'İzzetime, celâlime ve şânımın yüksekliğine yemin ederim ki, sizi herhangi bir kul her namazın arkasında okursa, mutlaka onda olan günahlara mağfiret ederim.
Onu Firdevs Cenneti'ne yerleştiririm. Ve her gün ona yetmiş defa (rahmetle) nazar ederim. Onun yetmiş ihtiyacını görürüm ki, o ihtiyaçların en aşağısı günahlarının bağışlanmasıdır' buyurdu. "
Resûlullah (sav) Muâz (ra)'a şöyle buyurdu:
"Yâ Muâz! Her namazın sonunda şu duâyı okumanı kesinlikle tavsi ye ediyorum:
'Yâ İlâhî!
Seni zikretmek, sana şükretmek, sana hakkıyla kulluk etmek husûsunda bana yardım eyle!' dersin."