Keçi - Öküz Yıldızı
Fazıl İskenderKeçi - Öküz Yıldızı Sözleri ve Alıntıları
Keçi - Öküz Yıldızı sözleri ve alıntılarını, Keçi - Öküz Yıldızı kitap alıntılarını, Keçi - Öküz Yıldızı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünya, iyiliklerini bize, annemizin elleriyle saçıp vermiştir; onun aklına olan güvenimizin, ilk inancımız olması pek doğal değil midir? Bu başka türlü nasıl olabilirdi ki?
Sayfa 57 - hürriyetKitabı okudu
Küçüklüğümden bu yana mankenlerden hoşlanmam. Bu derece iğrenç şeylere nasıl izin verilebildiğini hâlâ anlamadım. Mankenin korkulukla bir ilgisi yoktur. Korkuluk, o, insana yakındır. Bir süre çocukları veya daha uzun süre, onlar daha çocuksu oldukları için, kuşları korkutabilen bir oyundur. Bir mankene kinsiz ve iğrenmeksizin bakamam. O insanın küstah, aşağılık ve edepsiz görüntüsüdür.
Size en son moda bir kostüm sunuyor mu sanırsınız? Aldanıyorsunuz! O, size ruhsuz bir insan olunabileceğini ispatlamak ister. Sizi kendi örneğini taklit etmeğe çağırır. Ve her zaman modayı sunması, geleceğe ait olduğunu şeytanca hatırlatır.
Sayfa 169 - hürriyetKitabı okudu
Deniz havasında bulunan iyodun manevi yaraları olduğu kadar bedeni olanları da iyileştirmesi olağandır.
Sayfa 17 - Hürriyet Yayınları
Kokuların kudreti niçin bu derece kuvvetlidir? Niçin hiç bir anı, geçmişi bu derece güçlü bir şekilde yerinden oynatamaz? Belki de kokunun istenildiği zaman meydana gelmeyişindendir bu, ya da onu kendisi bulunmaksızın ancak hayalen belirtebilmekten ötürü. Burun deliklerimize çarptığı zaman, bir yığın bulanık anıyı ilk tazelikleriyle fışkırtır; oysa ki görmeye ve işitmeye ait duygulanmalar zihnen birçok kere yeniden ortaya çıkarılabilir ve şüphesiz bu nedenle sonunda hafifleyip giderler.
Sayfa 47 - hürriyetKitabı okudu
"Bugün, nerede olursam olayım, kente karşı bu ateşli ve neşeli çekiciliği artık aslâ duymuyorum. Aksine, büyükbabanın evinin eksikliğini daha çok hissediyorum.
Belki de artık varolmadığından ötürüdür: yaşlı kimseler öldüler, gençler kente veya dolaylarına göç ettiler. Ev oradayken, onda uzun süre kalmak için hiç bir zaman uygun vaktim yoktu, bu vakitleri kendime gelecek için saklardım. Bu gün köyde artık hiç kimse olmadığından, bana yoksun edilmiş olduğum, esas köküm koparılmış gibi geliyor.
Sayfa 50 - hürriyetKitabı okudu
Anılarımızı kafamızda canlandırmadığımızda bilinçle duyduğumuz o şey mutluluk değil; daha başka, daha üstün, daha eşsiz bir şey... Açıklanması ne de anlatılmasına hemen hemen yeteneksiz olmamızla birlikte, damarlarımızda aktığımı hissettiğimiz, tadını damağımızda duyduğumuz bir şey.
Sayfa 196 - hürriyetKitabı okudu