Ve bilek gücüyle yapılan işi sev. Geriye kalan işlerin hepsi sıkıcı. Çeneni çalıştırmak bir iş değildir. Çene çalmak, kendimize saygı duymamamızdandır,çünkü insan hep rüzgara konuşur ama rüzgarda hiçbir şey duyamazsın.
Ama avludan geçerken sana nefretle bakan gözleri görmek yine de rahatsız ediciydi. Bu gözler bir köpeğin gözleri de olsa. Bugüne kadar benden hiç kimse nefret etmemişti..
“Ve bilek gücüyle yapılan işi sev. Geriye kalan işlerin hepsi sıkıcı. Çeneni çalıştırmak bir iş değildir. Çene çalmak, kendimize saygı duymamamızdandır, çünkü insan hep rüzgâra konuşur, ama rüzgârda hiçbir şey duyamazsın.”
“ Yaşamın üzerine üzerine git,” diyordu birisi.
“ Ama önce sürünerek, tıpkı hücuma kalkar gibi,”diye ekliyordu diğeri.“
“Önce sürünerek git, sonra da saldır.”
Ve bilek gücüyle yapılan işi sev. Geriye kalan işlerin hepsi sıkıcı. Çeneni çalıştırmak bir iş değildir. Çene çalmak kendimize saygı duymamamızdandır, çünkü insan hep rüzgâra konuşur, ama rüzgârda hiçbir şey duyamazsın.
..Ama ben dişlerimi sıktım ve oralı bile olmadım, sanki yakılan, bir kez okumak için çoklarının savaş ganimeti kasatura ve benzeri şeyler dahi vermeye razı olacağı Alexander Duman’ın kitabı değildi..
Savaşta babalarını kaybettikleri haberi gelen iki kardeşin babalarının savaştan dönmesinden sonra yaşadıkları, ağabeyin dilinden anlatılıyor.
Babadan sonra öldü sanılan kayıp dayı da gelir ve birlikte savaşın etkilerinin olmadığı başka bir şehre taşınma kararı alırlar. Çünkü yaşadıkları yerde savaş artığı malzemeler hayatın içindedir ve çocuklar bu malzemelerden dolayı tehlikededirler. Mayınlı arazide patates toplayıp hurda haline gelmiş araçlarda oynamaktadırlar.
Ayrıca babasız yaşamaya alışan çocukları disiplin altına almak için de taşınmak önemlidir.
Oldukça akıcı bir dile sahip roman 2. Dünya Savaşından sonra Sovyet Rusya'da savaşın etkilerinin uzun yıllar sürdüğünü göstermekte. Kitabın anlatım tarzı, özellikle çocukların ailedeki eksiklikleri ve yoksulluğu normalleştirmesini, bu ortamda insani davranış kalıplarının ortadan kalkmasını o kadar basit anlatıyor ki okurken bazen anlatılanlar normalmiş gibi gelebiliyor.
Sonuç olarak savaştan galip çıkan Sovyet Rusya'da yaşananların anlatıldığı bu kitap bize savaşın kazananlar için bile ne kadar kötü olduğunu, çocukların ise her ortamda çocuk olduğunu çok güzel anlatmış yazar. Ayrıca kitabın etkili bir sona sahip olduğunu da belirtmeliyim.