Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kehf Suresi

Salah Sultan

En Eski Kehf Suresi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Kehf Suresi sözleri ve alıntılarını, en eski Kehf Suresi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hak önce tehdit altında zayıf olarak başladı ve başarıya ermiş güçlü bir sonla sonuçlandı.Sure hak ehlinin kurtuluşu ve başarısı ile;küfür ve zulüm ehlinin ise kaybetmesi ve helak olması ile sonuçlanmış, uygulaması kolay bir umut tohumu gibidir.
İbni Ata el-İskenderi
Durumu seni yükseltmeyen ve sözleri sana Allah'ı hatırlatmayan kimse ile dost olma.
Reklam
Mümin ile mümin olmayan arasındaki arkadaşlığın şartı, müminin diğerinin adetlerinin, fikirlerinin ve inançlarının etkisi altına girmemesidir.
İnsan hevasına uyup da şeytana tabi olunca, artık aşırılık onun hayatının doğal haline dönüşür. Göğsünde darlık, çokluğunda azlık, bedeninde hastalık, gecesinde uzunluk, iyiliklerinde azlık, amelinde noksanlık, günahında rahatlık, cefasında pervasızlık sürüp gider.
Sayfa 100Kitabı okudu
Bir kimseye evinde ve ailesinde, okul ya da üniversitesinde, kurum ve şirketinde, bakanlık ya da komisyonunda, hükümetinde veya devletinde bir yetki verilmişse artık o kimsenin sadece sözlü olarak emri bil maruf ve nehyi anil münkerde bulunması yetmez. Islah ve değişim için yöntemini sözden fiile, diyalogdan yetki ve otorite kullanımına dönüştürmesi gerekir.
Allah yolunda toplumlarını ıslah edici olarak çabalayanların her şeyden önce şu dört ilkeden hareketle umut çıtasını yükseltmesi gerekmektedir: 1) Yenilemeyen hükümdarın (Allah'ın) gücü 2) Değiştirilemeyen yöntemin (İslam'ın) gücü 3) Zaferlerle dolu tarihimiz 4) Müspet yönde temsil edilen gerçeğimiz.
Reklam
Kelimeler Allah'ın kullarına bahşettiği lafız nimetleridir. Kullar bunlarla birbirleriyle anlaşırlar. Bu Allah'ın kudreti ve ilmi ile olan bir şeydir.
karanlığın ve zulmün en şiddetli anında bile Allah'a karşı niyetlerimizde ve amellerimizde sadık olduğumuzda işlerin sonunun hâkim ve galip olan Rabbimize vardığını göreceğiz.
"bize düşen Allah'ın bizi sorumlu kıldığı şeyleri yapmaktır. Allah'ın bize sakladığı şeyler için de dua ederiz."
“Bize düşen Allah’ın bizi sorumlu kıldığı şeyleri yapmaktır. Allah’ın bize sakladığı şeyler için de dua ederiz.”
Reklam
İnsan hevasına uyup da şeytana tabi olunca, artık aşırılık onun hayatının doğal haline dönüşür. Göğsünde darlık, çokluğunda azlık, bedeninde hastalık, gecesinde uzunluk, iyiliklerinde azlık, amelinde noksanlık, günahında rahatlık, cefasında pervasızlık sürüp gider. Böylesinin dostluğu dünya ve ahiret vebalidir. Kötülerin dostluğuna giden adımların, kötülüklerin aşağı katlarına indirdiğini düşünmeliyiz. O dostluğun fazla olsa bile malı, parlak olsa bile ilmi, bol bol olsa bile vakti, güçlü bir aşiret olsa bile yakınlığı, çok yüksek olsa bile makamı, yaygın olsa bile şöhreti fayda sağlamaz.
Denilmiştir ki “ karanlığa küfredeceğine bir mum yak.” Yine şöyle denilmiştir “ dünyanın bütün karanlıkları bir mumun aydınlığını yok edemez.” Bu yüzden insan bir cesaret ve şecaate eriştiğinde bulunduğu fesat ve zülumatın içinde kendine sormalıdır: “ Beni bu karanlıklardan kurtarması ve ıslah olmam için kaç mum yanmıştır?”
Hz. Peygamber (s.a) efendimizin Buhari'de Ebu Hureyre'den rivayet edilen hadislerinde de müjdeledikleri gibi:" Allah'ın gölgesinden başka gölge olmayan bir günde Allah, yedi kişiyi kendi gölgesinde gölgelendirir. -Adil imam, -Rabbinin ibadetinde yetişen bir genç, -Kalbi mescitlerde takılı olan bir adam, -Birbirini Allah için seven, O'nun sevgisi üzere buluşup onunla ayrılan iki adam, -Güzellik cazibesi olan bir kadın kendisini istediği halde:"Ben Allah'tan korkuyorum" deyip sakınan bir adam, -Sadaka veren fakat solundakinin saşında verdiğinden haberi olmayacak derece bunu gizleyen bir adam, -Yalnızlıkta Allah'ı zikreden ve gözleri dolup taşan bir adam..."
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.