Mahir Yılmaz’ı, Jandarma eşliğinde cezaevine tekrar yollarken arkasından bakakaldım.
Çok basit bir kıvılcımın, önü alınamayan yangınlara sebep olabildiği çok acı bir gerçekle tecrübe edilmişti.
Fırtınalara yön veren, kelebeğin kanat çırpışıdır.
Kelebeğin kanat çırpışı, belki de varlığından haberdar bile olunmayan ya da hiçbir hükmü ve rüzgâr kabili bulunmayan bir esintidir sadece.
Cılız bir esinti, bastırılmış tutkulara rastladığı takdirde dağın zirvesinden yuvarlanan kar topu misali devasa bir etki yaratabiliyor bazen.
Harekete geçirilmeyi bekleyen hırslar, bilenmiş arzular, ortaya çıkmayı bekleyen kıskançlıklar... Esintiyi kelebek etkisine dönüştürmeye en müsait duygulardır belki de. Üzeri örtülü ihtiraslar, bastırılamayan özentiler, bencil menfaatler, uçsuz bucaksız hayal kırıklıkları ve daha niceleri...
Gün yüzüne çıkmayı bekleyen bu duygular kelebek etkisine dönüşmeye en meyyal yanlarımız olabiliyor.