Kemik
Bedri BaykamSözler ve Alıntılar
Bu toplum yıllardır her türlü kanlı-bıçaklı savaş sahnesini çekinmeden medya aracılığıyla herkesin ve özellikle çocukların gözleri önüne seriyordu. Kurbanlık koyunların boğazlarının çoluk çocuğun gözleri önünde kesilip katledilmeleri, bu sürekli uluslarası iletişimsel vahşetin tuzu biberiydi. Bombalar, bıçaklama, kurşunlama, dil ve kulak koparma görüntüleri hep "aileden" sayılmış, haber saatlerinin müdavimi olmuştu. Peki, hangi mantık ve gerekçeyle bu görüntüler serbest oluyordu da, iki insanın birbirini sevmesi, okşaması ve vücutları, sansür edilmesi, çocuklardan saklanması gereken görüntüler veya sözler haline gelebiliyorlardı? Bu toplum hangi çılgınlıkla seve seve gelecek kuşaklarını "aşk yapma, savaş yap, vur, kır, parçala, öldür" mantığına sürüklüyordu?
Sayfa 353 - Piramid Film P.Y.YKitabı okudu
Bir günü gerçekten yaşayıp ondan tartışmasız beklenen hazzı almak, yaşanan anı, fanilerin hayallerinde kurdukları seviyelere çekmek kolay iş değildi. İşte bu yüzden de belki insanların çoğu gitgide telefonları, görselleri her saniye ısrarla kullanıp sanki hep başka yerde olma arzusuyla yanıp tutuşuyorlardı. Bulunmadıkları bir yerde yaşananlar hep daha güzel görünüyordu insanlara.
Sayfa 189 - Piramid Film P.Y.YKitabı okudu
İş insanı gözünden bilim insanları...
Sermaye olmadan bilim neye yarar? Hangi parayla araştırma, geliştirme yapabilecekler? Onlar hep bizim egemenliğimiz altındadırlar. Bilim, kapitale gebedir hep. Bilim adamları ise birer araçtan ibarettir. Biri gider, diğeri gelir. Bunlar zaten çocuk gibi birbirleriyle yarışırlar, hep rakiptir salaklar. Esas yaratıcı kapitaldir, paradır. Yani güç de, yaratıcılık da bizdedir.
Sayfa 86 - Piramid Film P.Y.YKitabı okudu
Onun için şu saniyede Dünya'da birilerine durup adres soran insanlar, ishal olanlar, sokakta ilaç arayanlar, kaybolan mektuplar, hepsi ama hepsi devasa bir bulmacanın parçaları gibi bir araya gelip, Dünya'nın akış yönünü aynı anda etkiliyorlardı ve hiçbir şey bir diğerinden daha önemsiz değildi. Her şey şu şu şu şekillerde aktığı için, Dünya o anda böyle böyle böyle bir yerdi.
Sayfa 79 - Piramid Film P.Y.YKitabı okudu
Ömrümüzün başında, şişin ucuna taptaze bir piliç olarak takılıp zamanın geçmeye başlaması ile yavaş yavaş kızarıyoruz. Vücut kırışıyor, içten güçsüzleşiyor, saçlar beyazlaşıyor... Ve ne kadar uğraşırsak uğraşalım bunun bir geriye dönüşü yok. Ameliyatlar, ilaçlar, bitkiler, otlar hep teselli kandırmacası.
Sayfa 145 - Piramid Film P.Y.YKitabı okudu
"Destiny is the name of what happened" (Kader, olup bitmiş olanlara takılan addır) diye kendi kendine mırıldandı Selim.
Sayfa 397 - Piramid Film P.Y.YKitabı okudu
"Hay Allah, şu emekliliğim bir gelse de kurtulsam" diye oflayan puflayan adam, intihar eden psikopattan bile çok daha feci bir şekilde ömrünü yiyip öldürmekle meşguldü.
Sayfa 56 - Piramid Film P.Y.Y.Kitabı okudu