Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kenan Evren'in Yazılmamış Anıları

Baskın Oran

En Eski Kenan Evren'in Yazılmamış Anıları Sözleri ve Alıntıları

En Eski Kenan Evren'in Yazılmamış Anıları sözleri ve alıntılarını, en eski Kenan Evren'in Yazılmamış Anıları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Harp Okulu öğrencilerine şöyle seslenir: « Evlatlarım, bu yaşlarda sakın ola ki politikaya bulaşmayın! »
"Bizim futbolumuz ilerlemiyor. Başka spor dallarında ilerliyoruz, ama futbolda hayır. Bunun sebebi, takımlarımızda disiplin yok."
Reklam
Evren'in sinema konusundaki bilgisi de, çevrilecek Atatürk filmi için söylediği şu sözlerinden anlaşılmaktadır: «Filmin kuru olmaması lazım ( ...... } Atatürk, her yönüyle ele alınmalıdır. İçki sofrası da olmalıdır.»
Cumartesi günü dincilerin Konya'da yaptıkları miting son sabırları da taşırdı. «Ata, ite, puta yuh, .. diye Atatürk heykeli önünde slogan attılar. 12 Eylül tarihini seçmekle ne kadar isabet ettiğimiz ortada.
İnanılmaz bir olaydır, huzursuzlukları yerinde tahkike gittiğim Tuzla Piyade Okulun-da «Merhaba arkadaşlar,. diye selam verdim, karşılık vermediler. Bunların hakkından geleceğiz. Bunların bir daha tekerrür etmesine imkan tanımayacağız. Orduya siyaset sızmasına izin vermeyeceğiz. Ve bütün bunlar yarınki harekatın, ne yarını, dört saat sonra başlayacak harekatın başarılı olmasına bağlıdır. Allah'ın izniyle muvaffak olacağız.
Emin ol bugüne kadar çeşit çeşit kaprisi olan kimselerle çalışmaktan ve her birine göre ayrı şerbet vermekten yıldım. Bugün son rütbemize yaklaştığımız halde, hala kısım amiri gibi çalışmak, daktilo yazmak ve muamele görmekten kurtulamadım. Biz hangi rütbeye geldikse o rütbe kıymetini kaybetti. 2 Mayıs 1961 Salı
Reklam
Bazen ne kadar kötümser şeyler yazmışım. Şimdi, şu saatlerde okurken ne kadar tuhaf geliyor. Sanki başka bir dünyadan gibi... 31 Ağustos 1964 Pazartesi
Hayat boyu haksızlığa uğramamak kimseye nasip olmuyor, Bütün mesele, haksızlıklara da göğüs germeyi bilmek. Emekli olmadan paşa sırmalarını takmak kısmetmiş. 5 Eylül 1972 Salı
İnsanı üzen, mesleğin en yüksek noktasına varamamak değil, bu kadar olmayacak olmayacak diye düşünüp de bu noktaya kadar gelebildikten sonra kaçırmak 9 Eylül 1976 Perşembe
Memlekette durum iç açıcı değildir. Nitekim, Erbakan denilen zat gemi azıya almış gitmektedir. Batı ülkelerine her ziyaretimde, «Bu adam ne zaman gidecek? » diye soruyorlar. Genç subaylar arasında darbe söylentileri sıklaştı. Orduda disiplin kalmadı. Ambargo yüzünden elimizde hurdalarla iş görüyoruz. Özellikle şurası unutulmamalıdır ki, bir yandan Erbakan'a, bir yandan da o 9 Eylül günü Cumhuriyet Meydanında önümden geçenlerin attıkları sloganlara son vermenin artık zamanı gelmiştir. 20 Eylül 1978 Çarşamba
Reklam
Kara Kuvvetleri Komutanı ve en kıdemli orgeneral sıfatıyla 7 Mart günü Aslanlı. Kapıdan törenle geçerek başladığım bu şerefli görevde memleketin durumunu çok kötü görüyorum. Benzin yok, ampul yok, yağ yok, ama toplu cinayetler var. Sağ ile solun birbirini yemesi var. Birlik beraberliğin bu felaket durumunun en acı tarafı şu ki, Başbakan Ecevit gittikçe azmakta olan Kürt hareketine yeterli hassasiyeti göstermediği halde, kalkıp da kontrgerillayı lağvetmemizi isteyebiliyor. Ordudaki doğu kökenli nefer oranı yüzde 10'lardan, yüzde 20'lere doğru yükseliyor, doğuda her gün başka olay patlıyor, yılanın başını küçükken ezme kararı alacaklarına hala meseleye «anlayışla• yaklaşma lafları ediyorlar. 5 Ocak 1979 Cuma
Bildiğin gibi yapsan sorumlu olursun, kitaba göre yapsan, başarısız.
Buna karşılık, harekatın hiçbir sorun çıkmadan başarıya ulaşması için üzerinde daha düşünmek ve planlama yapmak gerekecek. Ordunun alt kademelerinden tamamen emin olmamız, ayrıca bu kademelerin Ecevit'ten umutlarım tamamen kesmelerini beklememiz gerek, bu bir. İkincisi, halkın sivillerden umudunu tamamen kesmesi lazım; oysa ekimde kısmi seçimler var. 12 Mart 1979 Pazartesi
Üstelik, bu ekonomik durumun bir hal yola girmesi gerek. Müşavirlerim, hükümetin milletlerarası bankalar ve devletler nezdinde giriştiği geniş yardım kampanyasının sonucunun ancak yıl sonunda belli olacağını söylüyorlar. Zaten kışın darbe yapılmaz, nerede görülmüş? Mecburen gelecek yılın ilkbaharını veya yazını bekleyeceğiz. Bu arada günde 20 kişi kadar ölüyor ama, ne yapalım, biz askerde bir taarruz planlarken bir miktar asker telefatı olacak diye vaz mı geçiyoruz? 12 Mart 1979 Pazartesi
Ordunun tansiyonunu kontrolde tutmak gittikçe güçleşiyor. Bir yandan alt kademelerin huzursuzluğu, bir yandan komutanların sabırsızlığı. Ekonomik durum bir yana, ODTÜ'de öğrencilerin· İstiklal Marşına ayağa kalkmamaları, marş bittikten sonra kalkıp Enternasyonal marşını söylemeleri gibi olaylar karşısında hiç olmazsa yaklaşan ara seçimlere kadar sakin olmaları ve bizim müdahaleyi düşündüğümüzü bilip sabırla beklemeleri açısından, zafer haftasından yararlanarak bir mesaj yayımladım. Şöyle söyledim: «Siz, onların hepsini bir anda yok edebilecek güçtesiniz!» 29 Ekim 1979 Pazartesi
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.