Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kendi Gerçeğine Seyir

Ali Bektaş

Kendi Gerçeğine Seyir Gönderileri

Kendi Gerçeğine Seyir kitaplarını, Kendi Gerçeğine Seyir sözleri ve alıntılarını, Kendi Gerçeğine Seyir yazarlarını, Kendi Gerçeğine Seyir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gelecek kaygısı duyarak, ahiret kaygısı duyarak "Ne olacak benim halim?" demesi ve dahi düşünmesi ihvanın Rabbine olan güveninin ve teslimiyatının yetersizliğidir.
Sayfa 142Kitabı okudu
Sevgi, güneş gibidir. Gönülde bir doğarsa, bütün karanlıklar, bütün zorluklar, bütün olumsuzluklar kendili ginden kaybolup gider. Bu, tevhidin ana yapısıdır. Yani güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Çünkü insan varlığı sevgiyle mayalanmıştır. Kainat, sevginin zuhûrudur. İnsan ise sevginin tezahürüdür. Mecnun toprağı karıştırıyormuş. Sormuşlar: "Mecnun ne yapıyorsun?" Demiş ki "Leyla'yı arıyorum." "Orada olur mu Leylâ?" demişler. "Olsun," demiş, "ben yine de Leyla'yı aramış olmakla Leyla ile meşgul olmuş oluyorum. Zira âşığa gaflet yakışmaz."
Reklam
Bazen gönül, bir kelimeyle tutuşur. Onun için birbirimizin sevgisinden, görüşünden, muhabbetinden istifade etmeliyiz.
İşte biz bu mânâda birbirimizin hatasını ne kadar affedebilir, ayıbını ne kadar örtebilirsek; insanlıktan da o kadar kemalat bulacağız. Birbirimizi ne kadar hoş görebilirsek; insanlıktan da o kadar nasipleneceğiz.
Müspet ya da menfi hiçbir yöneliş, Hak'ta karşılıksız kalmaz. Kim kulluk adına gayret ederse; Rahmân onun gayretini zayi etmez.
Allah dilemedikçe, kimsenin Allah'ı dileme şansı yoktur. Bir kişide Rahmân'a ulaşma arzusu bütün arzuların aşkını haline gelmişse; bu duygu da kişinin hidâyete ulaştığının delili olur.
Reklam
Bizim "Geçemem" dediğimiz alışkanlıklarımız, "Canım" diye kendimize bendettiklerimiz ve özentilerimiz var. Kişi, bütün nefsî terkip ve değerlerini, ancak en çok sevdiği uğruna terk eder değil mi?
Olumsuzluk talibin zincirini kopartır. Kulluk bağını kopartır.
Bizi bakiyete taşıyıp, bakiyette Rabbimize dost kılacak olan tecellileri seyrederken hem hayatı yaşayalım hem de neşv-û nema bulalım.
Kişi tefekkürü, gayreti bir an ihmal etse; duygularında, düşüncelerinde, itikatında ve sevgisinde pek çok deform yaşar.
Reklam
Âyet-i kerîmede "Kendi âdetlerinizi değiştirmedikçe, Allah da sizin üzerinizdeki nimetlerini değiştirmeyecek" diye buyrulmaktadır (bk. Enfal sûresi, âyet: 53).
Erken uyanışlar ihvana zarar vermesin diye, belli bir kemâle ulaşıncaya kadar hali ona seyrettirilmez, seyrettirilmemesi, ona olan merhametten dolayıdır. Hani Hz. Musa ile ledün ehlinin seyrindeki yıkılan duvarı, Hızır'ın tamir etmesi gibi (bk. Kehf sûresi, âyet: 77). Dervişin de zamanından önce duvarı yıkılır; gözü, gönlü açılır cevher ortaya çıkarsa artık onun ayağının kayması ve kaybetmesi kaçınılmaz olur. Zamansız uyanışlar, dervişte 'oldum' hissini uyandırırsa, dervişin tekâmülünü durdurur ve büyük bir olasılıkla da hal den, gönülden düşüşüne vesile olur. Derviş ne zaman ki, belli bir kemålata ulaşır da incinin, mercanın, yakutun değerini anlar; işte o zaman onun duvarı zaten yıkılır ve keşfi açılır.
Dervişanlıkta istifadeler talibin kabiliyet ve talebince farklı farklıdır. Kimi aşk ile Sübhana ulaşır, kimi hizmet ile ulaşır, kimi gayret ile ulaşır, kimi de ibâdet ile ulaşır. Fakat her dervişin istifade şekli kendi açılımı ve fıtratınca farklı farklıdır.
Ayrılıklar ve gariplikler, bizim için birer rahmettir. Kişi kendi ayrılığını, kendi gayriliğini fark ederse; o zaman kendi asliyetine ulaşmak için kendine vesileler aramaya başlar.
"Rahmán, bir kula görev verdiği zaman; o kulunu görev üzerinde her daim çalışırken görmek ister."
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.