Önceleri protez bacaklarıyla, buz hokeyi gibi ağır bir sporda kalecilik yapan Gerald, daha sonra yıllarca İsviçre Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı'nın kaptanlığını yapıyor. 1996 Atlanta Olimpiyatlarına paralel olarak yapılan paralimpiklerde (Engelliler Olimpiyatı) ise tekerlekli sandalyede 4. oluyor. Gerald'ın, bundan 42 sene önce, iki buçuk yaşında iken, İsviçre'de babasının müdürlüğünü yaptığı tren istasyonunun önünde oynarken, üzerinden bir tren geçiyor ve 2 bacağını kasıktan koparıyor. Yıllarca "Bacaklarım nerede?" diye soran Gerald, hayata sıkı sıkıya bağlanıyor. İletişim Fakültesini bitiriyor ve o yarım vücuduyla spor yapmaya başlıyor. İletişim eğitimi aldıktan sonra ise, bugün 6 yabancı dil konuşan Gerald dünyanın en başarılı buz hokeyi menajerlerinden bir tanesi. Ajansına bağlı yüzlerce buz hokeyi oyuncusunun transferlerini düzenliyor. Ve her fırsatta spor sayesinde hayata bu kadar bağlı olduğunu, sporun kendisine güç verdiğini anlatıyor. Buz hokeyi takımının kaleciliğini yaparken, bir maçta iki protezinin vücudundan ayrılarak buzun üzerinde kayması üzerine, hakemin "gözlerinin yuvalarından fırlayacak şekilde açılmasını" bugün bile gülerek anımsıyor. İnanılmaz bir yaşam öyküsünü "Kendimi Engelletmem" isimli kitabında gözler önüne seriyor.