Arkamızda şehrin kımıldamalarını ve gürültüsünü bırakırken tek tük yanarak mehtaba selam veren ışıklar, rıhtımdan ayrılan vapuru takip eder gibi bir küçülüp bir büyüyordu. Vapur çalkalandıkça ışıklar birbirine karışıyor, silik, cansız, buğulu bir hâl alıyordu.. (S: 118)