Gözlem ve bilgilerini mikro âlemde atomun derinliklerine, makro âlemde ise kânatın sınırlarına doğru genişletmeye çalışan insan, ne yazık ki kendini bilme ve tanıma hususunda aynı derecede
gayret göstermemektedir. Dikkat edilrse görülecektir ki bugün hemen her konu hakkında inceleme ve araştırmaların yer aldığı kitap, dergi gibi farklı türlerde sayısız neşriyat yapılmışken,
insann bizzat kendisinin mevzu edildiği yayınlar diğerleriyle mukayese edilemeyecek derecede yetersiz sayıda kalmıştır. Bu durum insanın kendisine ve dolayısıyla varoluş gayesine ne kadar
kayıtsız kaldığını göstermektedir.
Eskiler, Delf Mabedi üzerine; "Ey insan, kendini bil!" diye yazarken ve Bedüzzaman, "Ey kendini bilen insan! Kendini oku!" derken insanın kendini bilmesi gerçeğine işaret etmişlerdir.
Bu eser insanın kendisini bilmesi için bir yol haritası olarak tasnif edlmiş konulardan oluşmaktadır.