Öne Çıkan Kenz-ul Ervah Gönderileri
Öne Çıkan Kenz-ul Ervah kitaplarını, öne çıkan Kenz-ul Ervah sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Kenz-ul Ervah yazarlarını, öne çıkan Kenz-ul Ervah yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oysa Evren'de karanlık herhangi bir şey yoktur, sadece yetersizliklerimizden kaynaklı algılayamadıklarımız vardır.
...müzikteki sesler şifa amaçlı birçok şifahanede kullanıldı.
...Dr. Joseph Barker tarafından yeniden keşfedilen bu özel frekansların insan psikolojisi üzerindeki varsayılan etkileri bir şablon haline getirilmiştir.
Do 396 Hz.- Korku ve suçluluk duygusu
Re 417 Hz. - Uyumlanma duygusu
Mi 528 Hz. - Sevgi, gelişim ve onarım duygusu
Fa 639 Hz.- Bağ kurma, sempati ve empati
Sol 741 Hz.-Duygusal istikrar
La 852 Hz. - Manevi düzene dönüş isteği
Sayfa 117Kitabı okudu
Beyin hakikatle ilgilenmez, kendisine iletilen sinyallerle tahmini bir gerçeklik oluşturur.
İnsan beyni yaklaşık 100 milyar sinir hücresi barındırıyor. Bunların her biri 10 bin civarında başka sinir hücrelerine mesaj gönderiyor.
Basit bir anıyı bile beynin içinde bulamayız.
Beyin bir kayıt cihazı değil, madde olmayan bilincin kullandığı maddesel bir araçtır ve bilgisayar da değildir.
Sayfa 193Kitabı okudu
Bir sesle başlayan bu varlık alemi yine bir sesle sonlandırılacaktır.
Evrenin o ilk anında onun ilk titreşimini tetikleyen o ilahi ses her zerrede mevcut.
Sayfa 116Kitabı okudu
Newton sen de böyle yapacaksan...
Gerçi Newton yasaları elmanın düşüşünden, dünyanın dönüşüne kadar birçok hareketi hesaplayabiliyordu ama örneğin Merkür hesaplamalarında bir sapma oluyordu. Çünkü Newton, zamanı sabit olarak denkleme ekliyordu. Sonunda vazgeçti ve şu notu düştü: "Tanrının işi olmalı."
"Her ne var alemde hepsi ademde"
Evren ölçeğindeki bilginin yazılımı ile insan ölçeğindeki bilginin yazılımı aynıdır.
Sayfa 167Kitabı okudu
Evren yok olana dek yaşanmış tüm an'lar hâlâ mevcut. Ne geçmiş yitik, ne gelecek meçhul. Tüm yaratılmış anlar tek bir zaman parçası olan dehri zaman' da..
Adeta bir film rulosu gibi. Sahne sabit, mutlak ve bir yerlerde duruyor; ta ki evrenin yok olacağı o vakte kadar.
Biz ise, sadece o an perdeye yansıyan sahneyi algılıyor ve o an'a şahit oluyoruz.
Sayfa 64Kitabı okudu