Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs için hazırladığı Kapsamlı Çözüm İçin Anlaşma Temeli, nam-ı diğer Annan Planı, dünyada eşi benzeri az görülür bir şekilde hazırlanmış ve 24 Nisan 2004’te Kıbrıs’ta Türk ve Rum kesimlerinde ayrı ayrı ve eş zamanlı gerçekleştirilen referandumlarla halkların onayına sunulmuştur. Plan, Kıbrıs Türkleri tarafından % 64,9 oranında destek bulurken, Rumların % 74,8’i "oxi" deyince, on yıllardır süren, BM’nin bulaştığı Kıbrıs meselesinin çözülebileceği konusunda en umutlu çevreler bile kuşku duymaya başlamışlardır. Bir Anglo-Amerikan projesi olarak doğan ve kotarılan Annan Planı sonrasında Kıbrıs meselesinin geleceği ile ilgili pek çok şey söylenmiştir, söylenmeye de devam edecektir. Buna karşılık elinizdeki derleme çalışmanın amacı şimdiye kadar üzerinde kapsamlı olarak daha az durulan, fakat asla daha az önemli olmayan bir başka sorunsalı irdelemektir: Annan Planı, niçin başarısız olmuştur? Bu, göründüğünden de zor bir sorunsaldır; çünkü cevapları kendi içinde birbiri ile çelişir gibi görünen, ama aslında birbirini tamamlayan üç sorunun tahlili gereklidir. 1- Annan Planı Kıbrıs Rumları tarafından niçin reddedildi? 2- Kıbrıs Türkleri Annan Planı’na niçin destek verdiler? 3- Türkiye Annan Planı’na niçin destek verdi? Elinizdeki çalışma, bu üç önemli soruyu mercek altına alan bölümler içermektedir. Kıbrıs konusu, üzerinde çokça tartışılan ama bir türlü berraklaştırılamayan bir kimliğe sahip, tartışıldıkça karmaşıklaşan ve belirsizliğe sürüklenen ender sorunlardan bir tanesidir.
