Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kildaniler ve Doğu Süryani Kilisesi

Joseph Molitor

Kildaniler ve Doğu Süryani Kilisesi Gönderileri

Kildaniler ve Doğu Süryani Kilisesi kitaplarını, Kildaniler ve Doğu Süryani Kilisesi sözleri ve alıntılarını, Kildaniler ve Doğu Süryani Kilisesi yazarlarını, Kildaniler ve Doğu Süryani Kilisesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
yazarın Kildaniler'i Asuriler'den ayırdığını görecektir. Öte yandan gerçekten de Asuriler ve Kildaniler'i iki ayrı halk olarak görme eğilimi (bu eğilim Batılı din tarihçilerinde gö- rülüyor) vardır. Kildaniler ve Asuriler binlerce yıl önce iki ayrı halk olsa bile, bugün bir Asur ve Kildani ayrımından söz edilemeyeceğini düşünüyorum. Ayrıca yazarın da belirttiği gibi, Kildaniler ile Süryaniler, yani Asuriler'in kiliselerinde kullandıkları litürji dili aynıdır, ve ayrıca halkın günlük konuşma dili de Doğu-Batı Asurca'dır(çev.)
Sayfa 25 - Yaba yayınları, Mezopotamya Kitaplığı, 2004Kitabı okudu
Bağdat'ı başkent seçen Abbasiler (750-1258) zamanında Nasturiler'in Kildani Kilisesi(21) için yeni bir yükselme ve hatta o zamana kadar görülmemiş bir yayılma ve genişleme dönemi başladı. Bilgiye susamış İslam'a karşı, bütün tinsel üstünlüklerini geçerli kıldılar; öte yandan Yakubiler uluslarüstü kilise düzenleri ve monofizitçi düşünceye bağlı kalmaları nedeniyle Roma dostluğu kuşkusuna yol açtılar ve hızla geri plana itildiler (22) Nasturiler çok geçmeden Abbasi sarayında, Halifeler'in hekimleri ve Emirler'in yazıcıları olarak etkili mevkilere getirildiler. Bir dizi çevirmen, aralarında dilsel akrabalık olan Araplar'a, antik Helenizm'in hazinelerini aktardı. Tibbi, felsefi ve doğabilimsel eserler İslam üzerinden Avrupa'ya ulaştı. Dipnot: Öte yandan yazarın bu dipnotun üstündeki sayfada değindiği Nasturiler' in Kil- dani Kilisesi kavramıyla ilk defa karşılaşıyorum. Nasturi Kilisesi aynı bir kilisedir. Abbasiler'in hüküm sürdüğü tarihlerde (750-1258) herhangi bir Kildani Kilisesi yoktu. Vatikan ile Nasturi Kilisesi'nden ayrılan bazı kilise liderleri, Vatikan ile birleşmeyi 1440 yılında kararlaştırmışlardı. Ancak piskoposların 1450 ve 1472 yıllarında yeniden Nasturi Kilise- si'ne dönmelerinden sonra, Vatikan nihayet 1489 yılında kesin bir bi- çimde Roma ile Kildani Kilisesi adı verilen ve Kadim Nasturi Kilisesi'nden ayrılan kiliseyi birbirine bağlayabildi. (çev)
Sayfa 24 - Yaba yayınları, Mezopotamya Kitaplığı, 2004Kitabı okudu
Reklam
Nasturiler
Bu arada Roma İmparatorluğu topraklarında ve 427 yılında Konstantinopolis Patrikliğine seçilen Antakyalı(7) Mar Nastur († 451'den sonra),(8) kendi adıyla tanınan yanlış öğreti Nasturi- lik nedeniyle III. Ekümenik Efes Konsili'nde yargılandı ve savunduğu düşünce mahkûm edildi. Tarsuslu Diyodoros († 394) ve öğrencisi Mepsuestiyalı Teodoros'un († 429) öğretilerine da- yanan Nastur, sonsuz Tanrıoğlu (Söz)(9) ile insan İsa-Mesih'i tek bir zahiri (dış görünüşüne göre, çev.) doğada birleştiren bir öğretiyi temsil ediyordu. Vaazlarında sert bir biçimde Mer- yem'e verilen Teotokos (Tanrı Annesi) adını redetti; Meryem olsa olsa İsa-Mesih annesi adıyla adlandırılabilirdi. Roma'nın Suriye (10) eyaletindeki Urfa (Urhoy) kenti bir zamanlar Doğu Süryani Tanrıbilimi Okulu'nun çıkış noktası olmuştu; "Pers- ler'in Okulu" bu kez de bütün Aram Hıristiyanlığı'ndan çıkan bu yeni sapkınlığın propoganda merkezi oldu.
Sayfa 17 - Yaba yayınları, Mezopotamya Kitaplığı, 2004Kitabı okudu
dikenlerin meyve vermesini ve dikenli dallarda güllerin açmasını sağlayan, her zaman kötüden iyiyi çıkartabilen Tanrı, Tanrısal işareti ve mübarek dünya hü- kümeti aracılığı ile Fofo'nun planının uygulanmasına izin verdi. Artık Doğu'nun bütün Hıristiyanları'nın ve piskoposlarının Patriği (Katolikosu) Fofo olmuştu.
Sayfa 14 - Yaba yayınları, Mezopotamya Kitaplığı, 2004Kitabı okudu
Kildani Hıristiyanlar, Pers topraklarında yaşayan ve tapınanlara verilen bir addı. Bugün Mezopoamya ve İran'da Doğu Süryani ritüelini koruyan Hıristiyanlar, zaman içinde Roma'ya (Vatikan'a, ed.) bağlanan Hıristiyanlar olarak biliniyor
Sayfa 10 - Yaba yayınları, Mezopotamya Kitaplığı, 2004Kitabı okudu
Kildaniler denince gözlerimiz geriye, eski çağlara çevrilir. Kildani aşiretleri İsa'nın doğumundan bin yıl kadar önce, gü- neyden, batıdan gelerek Güney Mezopotamya'ya, Fırat ve Dicle nehirlerinin arasındaki bölgeye yerleşmişlerdir. Çok geçmeden Asuriler'in tehlikeli karşıtları oldular ve sonuçta, o zamandan beri "Kildanistan" adını da taşıyan "Babilistan" üzerinde sürekli egemenlik kurmayı başardılar. 587'de Kudüs'ü (Urëšlem) ele geçirerek, Yahudiler'e Babil esaretini yaşatan ve Babilistan'ı hayata geçiren, Yeni Babil Krallığı'nın en büyük hükümdarı II. Nabukadnezar'ı kim tanımaz? Ancak daha 538 yılında bu Kil- dani hanedanı Pers Kralı Keyhüsrev (Siros, Kuroş) tarafından yıkıldı: Kildaniler, hayalindeki dünya imparatorluğunu Suri- ye'deki Selevkos krallığını da katarak, Pers topraklarında kuran Büyük İskender'in 323 yılında ölmesinden sonra, Pers krallarının kulları oldular. Eski Babil, sözde yıldızbilimi gelişerek, yıldızların hareketlerinin yorumuna dönüşmüştü ve Kildaniler tanımlaması da kâhin tanımlamasıyla aynı anlama geliyordu. Bir olasılıkla Doğu'dan yola çıkan ve muhteşem bir yıldızı izleyerek Betlehem / Batlam'a gelen ve İsa'ya tapınan yıldızbilimciler (Mğuše, ed.) de Kildaniler'in yaşadığı bölgeden geliyorlardı. (
Sayfa 9 - Yaba yayınları, Mezopotamya Kitaplığı, 2004Kitabı okudu
Reklam
"Gün insanın üzerinde göründü. Ve karanlığın hakimiyeti kaçtı. Işık, onun ışığından bize yansıdı. Ve kararmış gözlerimizi aydınlattı."
Sayfa 244Kitabı okudu
"Ya Rab, bütün yaratılanlar ki, onları sen yarattın, sana övgü ve iman yolluyorlar. Zira sen onlar için yalnız gerçeğin (=gerçek ışık) ışığısın. Ve (dünya) zamanlarını ve yaratılanları (senin) merhametinin lütfuyla aydınlatıyorsun. Her şeyin Rab'bi (sonsuza kadar)."
Sayfa 240Kitabı okudu
"Tüm ulus seslerinizi yükseltin ve yaşayan Tanrı'yı övün."
Sayfa 198Kitabı okudu
Mezmur 12, 2: Ne zamana dek ya Rab, sonsuza dek mi beni unutacaksın? Ne zamana dek yüzünü benden gizleyeceksin? (Qanona:) "Beni unutma ve beni kurtar ey Rab, ki sana niyaz edeyim" (Mezmur 12'nin sonu).
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
İyi eserler vermeden gerçeği bilmenin bize hiçbir yararı olmaz; çünkü şeytanlar da gerçeği bilir: Kutsal Kitap açıkça: Şeytanlar da inanır ve titrerler(11) demektedir; ve bilmediklerine inanmadıkları kesindir.
Sayfa 163 - 171- 1. Samuel, 7: 1 2.Kitabı okudu
Tanrısal bilginin ışığı yerine cahilliğin karanlığını seçtiler.
Sayfa 156Kitabı okudu
Acı çekenleri onlarla birlikte acı çekiyormuş gibi analım; merhametli ellerimizi bütün yoksullara uzatalım: Açtım, dedi İsa-Mesih ve siz bana yiyecek verdiniz; Efendimizin sözünü hatırlayarak, Tanrı'ya saf bir yüreğin meyvelerini vermek için, bu dünyada İsa-Mesih' in bedeninde ölelim: Her kim yaşamını yitirirse, onu kurtaracak; ama kim yaşamını kurtarırsa, onu yitirecek. Bu dünyanın işlerinden ve zevklerinden uzak duralım; sabrımızla ruhumuza sahip olalım; cahilliğin karanlık yollarında bocalamayalım; her tür alçakgönüllülükle ve tatlılıkla gün gibi dürüstçe yürüyelim.
Sayfa 154Kitabı okudu
Uriğenis
Bütün insanlar Tanrı'nın kişiliğine ulaşacaklar.
Sayfa 130 - Bkz. Bedjan Paul, Histoire de Mar Jabalaha ... , Paris, 1 895, p. 477, 1. 6-14Kitabı okudu
Tam olarak katılmıyorum.
Peygamber Muhammed, Kuran'daki Hıristiyan selamet düşüncesi (Eski ve Yeni Ahit) üzerine şaşırtıcı bir biçimde doğru olan, ama kimi kez yanlış kombine edilmiş bilgileri, gördüğü resimlere borçludur. Muhammed bu resimleri bir tüccar olarak yaptığı ticaret gezilerinde, Süryani Nasturi kiliselerinde görmüştü. Nasturicilik tarafından İsa-Mesih'in insansal doğasının tamamen ve abartılı bir tarzda vurgulanması, İslam'ın İsa üzerine tasarım dünyasına da uymaktadır ve bu tasarıma göre İsa Mesih, Muhammed'ten önce tek bir Tanrı'nın ikinci büyük peygamberidir."
Sayfa 23 - dipnotKitabı okudu
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.