Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kıpçak Türkleri

Ahmet Gökbel

Kıpçak Türkleri Sözleri ve Alıntıları

Kıpçak Türkleri sözleri ve alıntılarını, Kıpçak Türkleri kitap alıntılarını, Kıpçak Türkleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir kısım tarihçiler pomakların Peçenekli Kıpçak Türklerinin torunları olabileceğini ileri sürerken bazıları da 12 ve 13 yüzyıllarda çeşitli sebeplerle Anadolu'dan balkanlara göçen Türkmen Yörük Türklerin devamı oldukları görüşündedir
Turan Şah'ın ölümü üzerine Mısır'da tek söz sahibi olan kıpçakların ağırlığını oluşturduğu memlükler meliküs Salih'in dul karısı Türk asıllı Şecerüddür'ü Sultan seçtiler. Muhtemelen Kıpçak asıllı olan bu kadın zekası dirayeti ve cesareti ile maruftu Meliküs Salih onu köle olarak Satın almış ve hür yaptıktan sonra evlenmişti şecerüdür'ün bu özelliklerinden dolayı bazı tarihçiler bu kadını Mısır'daki ilk Memlük sultanı olarak zikrederler
Reklam
Aralarında Kıpçakların yoğun ola­ rak yaşadığı Pomak Türkleri arasında, günümüzde "Akika" veya "Harkeke" kurbanı diye adlandırılan ve yeni doğmuş çocuklar için kesilen kurbanların kemiklerinin hiç kırılma­ dan toplanarak bir kayın ağacının altına gömülmesi olayı bu bölgede kayın ağacının kutsal olarak görüldüğüne dair en güzel delildir.
Türkler arasında ateşi sert şeylerle karıştırıp incitmenin su ile söndürmenin ona tükürmenin onunla oynamanın ve kötü söz söylemenin saygısızlık olarak karşılandığı kaydediliyor
İslam dünyasında hükümdarlık etmiş Ender kadınlardan biri olan Kıpçak asıllı Raziye erkek kardeşlerine nazaran daha başarılı bir yönetim sergilemiş ve birçok zorlukların üstesinden gelmeyi başarmıştır yaklaşık üç buçuk yıl tahtta kalan Raziye 1240 yılında il tutmuşum diğer oğlu muyiziddin Behram Şah'ın da içinde bulunduğu muhalif grubun isyanı sonucu tahttan indirilip öldürülmüştür Sultan raziye'den sonra başa geçen Behram Şah gerekse Ondan sonra tahta çıkan Alaaddin Mesut Şah raziye'den önce başa geçen Sultan Firuz gibi Devleti idare edecek güç ve kudrete sahip olamadıkları için azledildiler
Türk topluluklarında ruhun, dünyada bir insan bedeninde tecessüt etmeden önce, gökte, kuş şeklinde İkamet ettiğinin düşünüldüğünü ortaya koy­maktadır. Orhun Kitabelerinde Bilge Kağan ve Kültigin için "uçtu" tabirinin yer aldığını görüyoruz. Kağan ve beylerin ölümleri halinde ruhlarının bir kuş gibi uçarak göğe Tan­rı'nın yanına gittiğine inanılıyordu. Bu nedenle "uçmak" ke­limesi, İslami dönemde Türkler tarafından cennet anlamın­da kullanılmıştır. Divan-ı Lügati't-Türk'de cennet anlamına kullanılan "uçmak" tabirine Codex Cumanicus ta da rast­lamakta ve aynı anlama kullanıldığına şahit olmaktayız.
Reklam
Tiflis, Ardahan ile Çoruk böl­gesini Selçuklular'a bağlı beyliklerden geri almışlardır. Sa­vaştan sonra uç bölgelerine tamamen Kıpçak aileler yerleştirilmiştir. Bu yüzden bugüne kadar, Ahılkelek, Ahıska, Ar­ dahan, Ardanuç, Oltu, Tortum, Şavşat ve Artvin yerli halkı­nın konuştuğu Türkçe, Kıpçak ağzına dönmüş bulunuyor. Sarı saçlı, gök gözlü, uzun boylu ve insan güzeli olan Kıp­çaklar, günümüzde bu yöre insanının kumral tipinde ya­şamaktadır
Kuman halk ismidir. Zikredilen 4 dilde de, sarı sarışın soluk renkli ve benzeri anlam ifade eder.
11 yüzyılın sonlarına doğru Karadeniz'in kuzeyindeki bozkırlar tamamen kıpçakların eline geçmiş bulunuyordu.
Kuzeybatı sibirya'da irtiş nehri ile Ural nehri arasında yaşayan Türklere genel olarak Kıpçak adı kullanılmıştır.
51 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.