Ama neden, diyor yine de. Yaşamımızın ve inancımızın ayrımı nerede keskinleşti? Nasıl, ne zaman, kim yaptı bunu?
Erkeklerimizle aynı kahvede tavla oynayan adamlar değil mi bunlar? Ne zaman biriktirdiler bu hıncı içlerinde, kim doldurdu?
Kim kime ne yaptı? Aynı tarlalarda çapa salladığımız gençler değil mi bu gölgeler, aynı bayramları bölüştüğümüz, aynı düğünler de oynadığımız, eşimiz, dostumuz, kirvemiz? Şimdi ne istiyorlar?