Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kırık Kalemler Dükkânı

Esra Kılıç Türedi

Kırık Kalemler Dükkânı Sözleri ve Alıntıları

Kırık Kalemler Dükkânı sözleri ve alıntılarını, Kırık Kalemler Dükkânı kitap alıntılarını, Kırık Kalemler Dükkânı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Neden hayata dalgın bakan gözleri hemen tanırlar da en zayıf yerinden vururlar onu? Neden kendilerinin içindeki o kuyuya bakmaya cesaret edemezler de başka bir kuyunun bir avuç suyunu bulandırırlar?
Sayfa 16
Cânım Esra Kılıç Türedi
Gittiğinden beri önümde bir yokuş, bir yok oluş. Çıkmaya çalıştıkça soluğumu kesen bir dağ yamacı. Hayatta türlü türlü dağ biçmişler ya insana. Unutma dağı, kaybolma dağı, alışma dağı, sızlanma dağı… Şimdi yüzüm rakımını bilmediğim, adını sezmediğim dağlardan birine dönük.
Sayfa 7
Reklam
sana kalbin kadar temiz, ellerin kadar beyaz, gözlerin kadar uzak, sözlerin kadar ıssız bir sayfa ayırdım hayatımda..
Sayfa 33
gözlerin, evet, gözlerin. bütün bu hallerin müsebbibi..
Sayfa 36
insan bir kere eksilmeyegörsün hayatı hep bir parçası yitik yapboz gibi yaşıyordu artık ve ölümü bu tamamlanma telaşının elinden oluyordu..
Sayfa 14
büyüyordum. insanın vücudunun dörtte üçünün suyla değil de biriktirdikleriyle dolu olduğunu günbegün ağırlaşarak öğreniyordum..
Sayfa 66
Reklam
Gittiğinden beri önümde bir yokuş, bir yok oluş. Çıkmaya çalıştıkça soluğumu kesen bir dağ yamacı. Hayatta türlü türlü dağ biçmişler ya insana. Unutma dağı, kaybolma dağı, alışma dağı, sızlanma dağı…
her şeyin hafızamdan, canımdan, kanımdan, yavaş yavaş çekileceği şu tozlu, sisli, karanlık odada ne olur içimde nakış nakış büyüttüğüm adını unutturma bana. ne olur süveyda..
Sayfa 38
Sahi, ben sokaklarda kaybolurken, yanlış güzergâhlarda uyanırken, yollarda sendelerken senin yüzün neye dönüktü? Nerelerdeydin?
Sayfa 10
Ona bir kalbin çatırdayışını dinletebilirdi mesela, tuz buz olup dağılışını izletebilirdi, dağıldıktan sonra toparlanmayışını, toparlansa bile bir araya getirirken ellerini kanatışını, yapıştırılsa bile eski biçimine kavuşamayışını, bu yüzden ömür boyu aksak, ritimsiz, kötürüm atışını…
Reklam
İnsan bir kere eksilmeyegörsün hayatı hep bir parçası yitik yapboz gibi yaşıyordu artık ve ölümü bu tamamlanma telaşının elinden oluyordu.
Kalakaldım. Yine. Bütün kadınlar gibi. Herkesi kucaklayayım derken kolları kendine yetişmeyen kadınların kalakalışı gibi.
Kalbimi söküp bir kenarda beklettiğim anlar da oluyordu. Çünkü kalbim, aklıma mantığıma sığdıramadıklarımı zorla zihnime tıkıştırmaya çalışıyor, orayı çekiştire çekiştire büyütüyor, kuşatıyor, yakıyor, yıkıyor, beni en çetin savaşın ortasında bırakıp kayıplara karışıyordu.
Sahi?
sahi insan evine yaklaştığını nasıl anlar? ya da ev diye bellediği yere?
Sayfa 28
içinle dışın ayrı türkü tutturur, gürültüden türküler de yorulur, için dışını kovalamaktan, dışın içinden kaçmaktan bıkar..
Sayfa 54
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.