Kırk Yıl Sonra Dün Gibi Nurettin Topçu
Muzaffer CivelekKırk Yıl Sonra Dün Gibi Nurettin Topçu Gönderileri
Kırk Yıl Sonra Dün Gibi Nurettin Topçu kitaplarını, Kırk Yıl Sonra Dün Gibi Nurettin Topçu sözleri ve alıntılarını, Kırk Yıl Sonra Dün Gibi Nurettin Topçu yazarlarını, Kırk Yıl Sonra Dün Gibi Nurettin Topçu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Hayırlı Cumalar
Allah'ım beni yaptığım kötülükler kadar, iyiliklerden de koru. Yapmam gerektiği halde yapmadıklarımdan dolayı affet.
"Dostlar! İnanmak, ummak ve sevmek gibi saadet yoktur."
Nurettin Topçu
Bizim ahlaki vazifemiz vahyin gösterdiği yolda tarlamızı ekerek, af dileyerek ve ibadete ve hakkın ikamesine gönül vererek hayatımızın manasını idrak etmek, bize verilmiş mühleti dünyayı güzelleştirerek iyi değerlendirmektir.
Nurettin Topçu bu türlü bir Batılılaşma hareketine şiddetle karşı çıkmıştır. Ancak, bütün kuvvet ve sefaletleriyle Batıyı tanımamızı istemiştir. Fakat tanımakla teslim olmak farklı şeylerdir. Tanıyan insan zenginleşir, kör bir teslimiyette ise aksine fakirleşme vardır.
Hayatta hepimiz öğrenciyiz; her gün bir şeyler öğreniyoruz. Diğer taraftan mesleğimiz hocalık olsun veya olmasın muhakkak başkalarına şu veya bu şekilde öğretmenlik yapıyoruz. Bir hareketimizle bir insanı zehirleyebiliyor veya kurtarabiliyoruz. Birer hoca olduğumuzu unutmak cemiyete yapılmış haksızlık olur. Hocalık geniş anlamda muayyen saatlerde icra edilen bir meslek değildir. Hepimizin görünmez kürsüleri, öğrencileri vardır. Bütün bir cemiyet insanları birbirinden ders alıyor ve birbirine ders veriyor.
...
Hocalık her yerde her zeminde verilebilen bir ahlak dersidir i. Ahlakı ayaklar altına alan bilgiden Allah' a sığınmak gerekir.
Hoca' nın ahlak anlayışının bir tezahürünü Türk milliyetçiliğini İslamla birleştirirken görüyoruz.
O bir fikir ve kalb adamıydı, söylemek ve yazmak onun işiydi; idrak etmek, talep edip almak başkalarının işi.
Başkaları gibi düşünmemek aslında hakikate ulaşma çabasının temiz bir duruşudur.
Düşünmeye başlarken Dekart'tan değil, düşünce tarihimizin bir şahsiyeti olan Gazali'den işe başlamalıyız.
Hak bellediğin bir yola yalnız gideceksin.
Geçen zaman ölülerimizin gittiği yere bizi daha çok yaklaştırıyor.
Sayfa 74
Gandi'nin işaret ettiği gibi;
"Dünya hepimize yeter, fakat hırslarımıza asla."
Galiba her zaman yaptığı gibi dost kalpleri incitmekten çekiniyordu.
Bu topraklarda ruhlar ikiye bölündü: Allah'ı tanıyanlarla tanımayanlar...
Sigara içmek aptallığın dumanla ifadesidir.
Sayfa 26
Bir Anadolu kızı,ruhsuz bir paşa çocuğunun elinde saadet buluyor...
Sayfa 158