kolay değildir güzü karşılamak
hüzne yatkın olmalı yüreği insanın
bense ince rüzgârından bilirim
ayak sesleri kapımdadır
ve deniz sanki ansızın çekilmiştir
tövbekår durgunluğuyla
onu beklemektedir
bir diken çaresiz sallanır durur
o kıraç cehenneminde yalnızlığın
kuzeyden güneye kuş sürüleri
silsem makyajımı ben çıkar mıyım altından
nicedir bir afiş gibi dolaşıyorum
gülüşüm hazır, sözcüklerim yapışkan
kaç yaşantı yansımış aynama
görüntüleri karıştırıyorum
akşam yalnızlıklarına denk düşen bir şarkı ol
ansızın başla
sonra kırgın bir denize benze
ve yavaşla
ben kendi suyuma gideyim çılgınlıklara son diyerek
öyküm yazılsın isli bir lambanın ışığında