Kırmızı Bahar - Adanmış Hayatlar 3
Vehbi BardakçıEn Eski Kırmızı Bahar - Adanmış Hayatlar 3 Gönderileri
En Eski Kırmızı Bahar - Adanmış Hayatlar 3 kitaplarını, en eski Kırmızı Bahar - Adanmış Hayatlar 3 sözleri ve alıntılarını, en eski Kırmızı Bahar - Adanmış Hayatlar 3 yazarlarını, en eski Kırmızı Bahar - Adanmış Hayatlar 3 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gözlerinden iki damla yaş süzüldü,yanaklarından yere düşerken buz tuttu ve inci taneleri gibi peş peşe indi karların üzerine.
Bu gözyaşlarının düştüğü yerden iki kardelen cıktı;biri beyaz biri kırmızıydı.Gözyaşının biri sol yanağında kana bulanmıştı, o nedenle ondan kıpkırmızı bir kardelen...Gôzyaşının diğeri sağ yanağında kana bulanmamıştı, o
Sayfa 170 - Ozan yayınclıkKitabı okudu
Ben eski Dilber değilim oğlum...
Benim içimde ölümsüz bir hasret döllenir oğlum. Yeşillenir ,köklenir,çınar gibi göklere uzanır. O çınarın dallarında ağıtlarım çiçeklenir. Bahar geçer,yaz geçer,güz gelir oğlum. Güz gelende gözyaşlarım ağacın yaprağı olup dökülür, Bahar gelene acılarım fidelenir taze dal olur.
Sayfa 202Kitabı okudu
Başarı
Teknolojiyi başarı diye yutturmuşlar ve insanın yüreğini onunla yağmalamışlardı. İnsanı insan yapan ne varsa hepsini onunla yok etmişlerdi. Sonunda insanı öyle yozlaştırmışlar ve kendine öyle yabancılaştırmışlardı ki, onu artık aşını ve işini düşünen iki boyutlu bir varlık haline getirmişlerdi.
Önce yoksul bırakmışlar sonra eve iki lokma ekmek getirmeyi ona başarı diye göstermişlerdi...
"Haksızlığa karşı çıkmanın bir bedeli olduğunu..."
Sayfa 201Kitabı okudu
Kendi yüreğinden başka sığınacak hiçbir limanın olmadığını ve kendisine çok güvenmesi gerektiğini o zamanlar anlamıştı. Belki de ilerde tanışacağı devrimci düşüncelerin temeli o zamanlar atılmıştı.
Bu dağ ayazında, karları tozutarak uğuldayan bu deli fırtınada, bu güzel dünya hayallerinden başka yüreğini ısıtabilecek hiçbir şey yoktu. Kendi yürek sıcaklığına ve kendi güzel düşlerine sığınarak ayakta kalmaya çalışıyordu.
Başarı kimine göre havuzlu bir villa, kimine göre başını sokabileceği bir gecekondu... Kimine göre bir sınavı kazanmak, kimine göre akşam eve bir kilo pırasa getirmekti.
Başarının belki de insan sayısı kadar çeşitleri vardı.
Ama aslında bunların hiçbiri başarı değildi.
Çünkü başarı sadece bir taneydi; oda bozulmamış saf insan olarak kalabilmekti.
Sayfa 287