"Aman nineciğim! demiş, senin sesin ne kadar kalınlaşmış böyle."
Kurt sesini inceltmeye çalışarak yattığı yerden:
"Köh köh öksürmektendir yavrucuğum" demiş.
"Peki ama nineciğim, söyler misin, senin kulakların niye bu kadar uzun?"
"Seni daha iyi duyabilmek için evladım."
"Ya gözlerin, niye bu kadar iri?.."
"Seni daha iyi görebileyim diye çocuğum."
"Peki nineciğim dişlerin niye bu kadar sivri senin?"
"Seni daha iyi yiyebilmek için" demiş ve bir lokmada Kırmızı Başlıklı Kız'ı yutuvermiş...
”Seni daha iyi görebilmek için yavrum.”
”Senin kulakların neden bu kadar büyük?”
”Seni daha iyi duyabilmek için yavrum.”
”Senin kolların neden bu kadar büyük?”
”Seni daha iyi kucaklamak için yavrum.”
”Peki, senin ağzın neden bu kadar büyük?”
”Seni daha iyi yiyebilmek için!”
Her şey, kurdun o bitmek bilmez doyumsuzluğu ile başlamıştı. Yediği onca farklı başlıklı renge sahip kızdan sonra, sonunda bir avcının onu avlamasıyla sona ermişti bu macerası.