Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kısa Türkiye Tarihi

Sina Akşin

Kısa Türkiye Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Kısa Türkiye Tarihi sözleri ve alıntılarını, Kısa Türkiye Tarihi kitap alıntılarını, Kısa Türkiye Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günümüzde 31 Mart Olayı, yıldönümlerinde tipik bir gericilik olayı olarak anılır – Menemen olayı, Sivas olayı gibi. 31 Mart Olayı’nın gerici bir olay olduğu kuşkusuzdur, isyancıların “Şeriat isteriz” diye bağırmaları, bir ortaçağ hukuk düzeninden yana olmaları, başlı başına bir gericilikti. Yalnız şunu belirtelim, şeriatın en önemli hükümleri –kişilik, evlenme, miras, borçlar hukuku gibi hükümler– zaten yürürlükteydi ve 1926’ya değin (Medeni Kanun’un kabul edilmesi) yürürlükte kalacaktı.
Reklam
Mustafa Kemal, Suriye’nin kuzey sınırına yakın Halep’e çekilmek üzere emir veriyordu. Von Sanders bu açık itaatsizliğin nedenini sorunca, Mustafa Kemal Suriye’nin bir Arap ülkesi olduğunu, önemli olanın Türk olan Anadolu’yu savunmak olduğunu söyledi.
Daha fazlasını alıntılamayı bünyem kaldırmadı!
Damat Ferit’in Vahdettin adına Amiral Calthorpe’a sunduğu bir barış planını özet olarak vermek istiyorum: 1) (...) Ermenistan büyük devletlerin kararına göre özerk ya da bağımsız bir cumhuriyet olacaktır. 2) 15 yıl boyunca İngiltere, iç asayişi sağlamak ve dışa karşı Osmanlı bağımsızlığını korumak üzere, gerekli gördüğü noktaları (özerk bölgeler dahil) işgal edecektir. .... 4) İstanbul ve Çanakkale boğazlarında bütün istihkamlar yıkılacak, boğazları İngiltere işgal edecektir. 5) (...) Yerel ve mebusan seçimleri İngiliz konsoloslarının denetimi altında yapılacaktır.
Günümüzde 31 Mart Olayı, yıldönümlerinde tipik bir gericilik olayı olarak anılır. Menemen Olayı, Sivas Olayı gibi. 31 Mart Olayı’nın gerici bir olay olduğu kuşkusuzdur, isyancıların “Şeriat isteriz” diye bağırmaları, bir ortaçağ hukuk düzeninden yana olmaları, başlı başına bir gericilikti. Yalnız şunu belirtelim, şeriatın en önemli hükümleri - kişilik, miras, evlenme, borçlar hukuku gibi hükümler - zaten yürürlükteydi ve 1926’ya değin yürürlükte kalacaktı.
Hükümdarlar ancak uluslarının iyi günlerine katılırlar, kötü günlerine katılmazlar.
Reklam
II. Balkan Savaşı
Edirne’yi geri alıp almaması tartışması başladı. İttihat ve Terakki bunu istiyordu. Yaşlılar ise bunun beyhude bir çaba olacağını, “Salibin ( haçın ) girdiği yere hilal geri gelemez “ ilkesinin Avrupa diplomasisinin şaşmaz bir ilkesi olduğunu, Edirne alınsa bile Osmanlı’da bırakılmayacağını öne sürüyorlardı.
Necip Fazıl Kısakürek’in Vatan Haini Değil, Vatan Dostu Vahidüddin adlı kitabında dile getirdiği bir iddia vardır. Güya Vahdettin Mustafa Kemal’i milli bir mücadele yürütmek için görevlendirmiş, hatta eline bir hatt-ı hümayun ve 20 000 lira vermiş. Öncelikle, hatt-ı hümayunu gören yok. Olsaydı, Mustafa Kemal Millî Mücadele’nin özellikle ilk dönemlerinde, bundan yararlanmaz mıydı? Atatürk ve arkadaşlarının bol paraları olduğuna dair bir işaret de yoktur. Nitekim Erzurum’dan Sivas’a giderken para bulmakta zorlanmışlardır. İkincisi, Vahdettin söylenenleri yapmış olsa bile, bu onun kişiliğini ne denli kurtarabilir? Zira daha sonra yaptıkları meydandadır.
Cumhuriyet'in yöneticileri biliyorlardı ki, yabancı yatırımlar o devletin sömürgeci niyetlerinin bir köprübaşısıdır.
Tanzimat, Osmanlı’nın yarı sömürge durumuna düşmesiyle birlikte geldiği için, birçok ulusçu yazarımız onu pek de hoş bulmazlar. Gerçekten de Osmanlı Devleti’nin çok düşkün bir zamanına denk gelmiştir. Ama Tanzimat’ın halkımızın insan hakları, hukuk devleti, demokrasi mücadelesinin başlangıcı olduğunu da unutmamak gerekir. Başka bir deyişle “papaza kızıp oruç bozmak” durumuna düşmemeliyiz. Kim olursa olsun, herkesin insan haklarına ve hukuk devletine (hatta demokrasiye) gereksinimi vardır.
Reklam
Üstelik kadının toplum hayatından soyutlanması, onun kültür düzeyinin de düşürülmesi demektir. (...) 500 sözcük bilen ananın yetiştireceği erkek çocuk başka, 1500 sözcük bilen ananın yetiştireceği erkek çocuk başka olacaktır. Demek ki kadınların eve kapatılması, erkeklerin de düzeyinin düşmesiyle sonuçlanacaktır.
Abdülhamit baskıcılığının ilk büyük icraatı Mithat Paşa’nın yok edilmesidir. Mithat Paşa Tuna (Bulgaristan) ve Bağdat valiliklerinde kalkınma yolunda pek çok iş başaran büyük bir vali olarak biliniyordu. Bunun için bugüne ya da yakın zamanlara değin devam etmiş olan Ziraat Bankası, Emniyet Sandığı, sanat mektepleri (endüstri meslek liseleri) gibi kurumları da başlatan odur.
Hürriyetin ilanından sonra, İttihat ve Terakki, sarayı denetleyebilmek için iki üyesinin saraydan kız almasını uygun görmüş, bunun için görevlendirilenlerden biri Enver olmuştu. 1909’da Enver, Sultan Reşat’ın yeğeni Naciye Sultan’la nişanlandı. O sırada Enver 30, Naciye 12 yaşındaydılar. 1911’de nikahları kıyıldı. Edirne alındıktan sonra Enver evlenmek için ısrar etti. Naciye buluğa erince, 1914’te evlendiler.
Büyük ve necip (soylu) Türk milleti, Anadolu’nun halâsı zaferini tebrik ederken sana İzmir’den, Bursa’dan, Akdeniz ufuklarından ordularının selâmını da takdim ediyorum. 13.9.338 Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Mustafa Kemal
Normal olarak, namussuzluk yapmadı diye insanlara aferin denmemelidir, olumlu davranışlara aferin denmelidir.
Sayfa 175Kitabı okudu
1.360 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.